TEMEL DEĞERLER “MİLLET” -1
Millet; tarihsel bir geçmişe sahip, çoğunlukla aynı kara parçası üzerinde yaşayan ve ortak değerler etrafında birleşen insanlardan oluşur. Millet kavramını bir ırk birliği olarak düşünmek yanlış olacaktır. Çünkü önceden de belirtildiği üzere milletleri millet yapan ortak değerler mevcuttur. İnsan toplulukları arasında şayet kültür birliği var ise millet olarak tanımlanma yolunda en önemli özelliğe sahip olduğunu söyleyebiliriz. Her milletin kendisini diğer milletlerden ayıran belirgin özellikleri vardır. Adından da anlaşılacağı üzere bu ayırt edici özellikler o milletlerle özdeşleşmiş, o milletlerin fertlerinde karakterize olmuş özelliklerdir. Öyle ki kimi milletlere özgü olan bu kültürel değerlerin; bazen din adı altında, bazen çağdaşlık, bazen hayranlık, bazen ilericilik tarzında başka milletlerce gönüllü olarak alınma ve uygulanma girişimleri; kimi zaman da o milletlere zorla dayatılma denemeleri çoğunlukla boşa çıkmıştır. Bu durumlar taklitçilikten öteye geçememiştir. Başarılı olunan durumlar maalesef yok değildir. Bu hallerde ise kişiler, mensubu oldukları milletlerin asli unsurlarının tamamına yakınını ne yazık ki kaybetmişlerdir. Buradan da anlaşılacağı üzere bir topluluğun millet olarak tabir edilme noktasında en önemli öğesi “Kültür Birliği” olmuştur. Bir milletin sahip olduğu “Kültür Birliği” öğesi, - yine millet olma noktasında- “Biyolojik Genlerinden” daha uzun soluklu etkilidir. Örneğin adamın soyu sopu Özbekistan’da ve Türk olduğunu iddia ediyor. Ağzını açıyor Rusçadan başka bir şey bilmiyor. Türk’ün hiçbir karakteristik özelliğini barındırmıyor…
Türk milletinde; kendine münhasır, diğer milletlerle kıyaslanamayacak üstünlükte, sadece kendi milletini yansıtan birçok ayırt edici özellik mevcuttur. Örneğin Türk milleti esareti asla kabullenemez. İstiklal ve bağımsızlık onun için temel ilkedir. Türk milleti tarihin hiçbir döneminde yurtsuz, bayraksız, ülküsüz yaşamamıştır. Bu durumu tarih bilimi bize çok net sergiler. Dünya tarihinde aralıksız olarak iki millet görürüz. Bunlardan biri Çinliler, diğeri ise Türklerdir. Çinliler, bulundukları coğrafyada durağan bir yaşam sürerken; Türkler tam tersine hareketli bir yaşam tarzını benimsemişlerdir. Dünyanın büyük bir alanına yayılarak her dönemde devletleştiğini, hatta aynı dönemde birden fazla bölgede devlet kurduklarını görürüz. Alman İktisatçının da dediği gibi: “Tarihten Türkler çıkarılırsa, ortada tarih diye bir şey kalmaz.” On altı defa yıkılmış, on yedi kere yeniden yurt tutmuş, devlet olmuş bir milletin evlatları, başka milletlerin boyunduruğu altında yaşamayı ihtimal dâhilinde dahi göremez. Türk milleti bu eşsiz özelliğinden dolayı tarihte diğer milletlere de örnek olmuş; ayrıca kendine has değerlerini muhafaza ederek, engin kültürel birikimlerini gelecek kuşaklara başarıyla aktarımını da gerçekleştirmiştir. “Devamı Haftaya”