FUTBOLUMUZUN “KİRLİ” HİKAYESİ!..
Yıllardır futbol, kitlelerin uyutulması için çıkarılmış bir spor dalı olarak anlatılır.
Zaten hep uyanık kalmakta iyi değil!
Eğer, futbolla uyuyacak ve rüyalarımızda kâbus değil de güzel rüyalar göreceksek razıyım.
Azıcıkta olsa kitlelerin uyku çekmesi güzel olur.
Ona da hepimizin, ihtiyacı var.
Son yıllarda yaşadığımız olayları gözümün önünden geçirdim ve kafama dank etti, güzel rüyalarla hiçbir ilişkisi kalmadı bizim futbolumuzun.
Maçtan sonra yapılan sevinç gösterileri bile hoyrat, kırıcı, saldırgan!
Üzülenler ise kazananlara “hınç” besler hale geldi.
Futbol da taraftar olmak, uzun zamandır bir takımı sevmekten çok sevmedikleri takımlara “şiddetle düşman” olmak anlamına geliyor.
Herkes adalet istiyor ama kimse adil değil.
Gerisini siz, düşünün artık!
Spor medyası ve kulüp yöneticileri “uykularımızda” rüyalarımıza öyle “hikayelerle” geliyorlar ki kan ter içinde uyanıyoruz.
Gördüğümüz bu kabuslardan başımızı kaldıramıyoruz!
Çürüme noktasına doğru ağır ağır ilerlediğimizi hissediyorum.
Belki de temiz ve güzel günler bizi bekliyor, kim bilir!
TV'de yapılan yorumlardan ve gazetelerde okuduğum maç yazılarından “kafam karma karışık” bir hal almaya başladı.
Kime inanacağıma ve ne yapacağıma şaşırdım!
Herkes, çıkarına nasıl geliyorsa öyle konuşmaya başladı.
Doğrunun tek olması gerekirken, doğru sayısını artırmaya çalışıyorlar.
Sırf kendi kitlelerini memnun etmek ve övgülerini almak için!
Adil olmak ve futbola katkı vermek “neredeyse” kimsenin umurunda değil.
Koca koca adamlar ve gencecik insanlar, maç sonralarında birbirlerine söylemedik “laf” bırakmıyorlar.
Bugünlere geliş çok önceden görülüyordu ve karşılıklı acımasız suçlamalar, açıklamalar “yıllardır” birbirini kovalıyordu.
Mesela, kendini savunuyor edasıyla rakibi küçümsemeler, köşeye sıkıştırma çabaları her maç sonu devam ediyordu.
TFF, MHK ve diğer kurumları suçlarken saldırgan tavırlar!
Böyle bir futbol yapısı nerede bulunuyor?
Aklı başında sandığım insanların, taraftarlık ruhu adında “bütün ahlaki değerleri” ayakları altında çiğnediklerini görüyorum.
En yakın dostlarımın "Biz kazanmayacaksak, kimse kazanmasın" mantığından “gizlice” ama bir o kadar da “garip” zevk aldıklarını ve dillendirdiklerini duyuyorum.
Az çok futbol medyasına bulaşmış biri olarak yüzüm kızarıyor.
Bildiğim bir şey var ki, kirlettik futbolu!
Geldiğimiz bu günlerde “şu kazanmış bu kazanmış" hepsi hikâye!
Maddiyatın ön plana çıktığı “futbolda” spordan söz etmek artık imkansız gibi.
Daha fazla para kazanmak uğruna “her yol mübah” şiarı hakim olmuş.
Bahis oynayan hakemler ve futbolcular bir bir açıklanıyor.
Sırada futbolun diğer paydaşlarının da olduğu söyleniyor.
Bakalım "kirli" futbolumuzu “nasıl” temizleyeceğiz?
Yada bunda ne kadar başarılı olacağız?
Kalın sağlıcakla...