SİVASSPOR’DA “OTORİTE” KİMDE?..
Sivasspor’da önceki yıllarda görmediğimiz ama son yıllarda ise sürekli karşılaştığımız bir durum var.
Hatta birkaç durum!
Kulübün ihtiyacının ne olduğu, otoritenin kimde olduğunun tartışıldığı ve disiplinin ise kişiye göre değiştiği bir düzen...
Sivasspor’da bazı futbolcuların maçlardaki performansları ve oynadıkları futbol, pardon “oynayamadıkları” futbol tepki toplamaya başladı.
Camianın, sinirlerini bozan bir duruma dönüştü!
Sivasspor’da herkes huzursuz, herkes kızgın!
Çünkü, eski Başkan Mecnun Otyakmaz’ın kulüpten ayrılmasının ardından “ortada” hem adı konulamayan bir sorun, hem de bir türlü alınamayan kararlar var.
Sivasspor, büyük bir camia!
Yiğidoların beklentisi de doğal olarak her zaman olduğu gibi bu sezonda yüksekti.
Kırmızı beyazlı takımımız, son sezonlarda olduğu gibi bu sezon da hedefinden çok çabuk uzaklaştı.
Sivasspor’un “Süper Lig” hedefinin gerisinde kaldığını da göz önünde bulundurursak, herkesin elini taşın altına koyması gerektiği bir dönemdeyiz.
Bir zaman futbolcuların koşa koşa gelmek için can attıkları takımımızdan, bavulunu toplayan gitmeye başladı.
Luan Campos’un tutumu, elbette son derece rahatsız edici ve kabul edilemez.
Sivasspor, şartlar ne olursa olsun, öyle elini kolunu sallayarak çekip gidilecek bir takım değil!
Hiçbir zaman olamazda!
Bakalım Sivasspor yönetimi, oyuncuyla yapacağı görüşmenin artından istediği sonu olacak mı?
Bir futbolcunun kafasında Sivasspor yoksa, Sivasspor’un da o futbolcuya ihtiyacı yokturdur.
Bugün bir futbolcuya verilecek olan taviz ve atılacak her yanlış adım, kuşkusuz yarın daha büyük bir kırılmaya dönüşecektir.
Vücuda zarar veren “kanserli hücreler” kesilip atılmalıdır!
Sivasspor yönetimi, neden bu kadar bekliyor?
Aslına bakarsanız, cevap basit; Sivasspor yönetimi, son yıllarda krizleri yönetmek yerine, krizlerle birlikte yaşamayı kabullenmiş bir görüntü veriyor.
En son yaşanan, Luan Campos olayı da bunun en güncel örneği.
Ancak asıl problem şu ki; Sivasspor’da bazı futbolcular kendilerini dokunulmaz görüyorlar.
Bir futbolcuya verilen ayrıcalık, tüm soyunma odasının dengesini bozar.
Bunun aksini kimse söyleyemez!
Teknik direktör de yaşanan her krizde futbolcunun karşısında güçsüz kalır.
Eski teknik direktörler Rıza Çalımbay ve Ömer Erdoğan’da kendi dönemlerinde yaşadıklarını dillendirmeye başladılar.
Keşke zamanında kamuoyuyla paylaşsalardı!
Sivasspor’un en büyük ihtiyacı, ne futbolculara teslim olan bir yönetim ne de sözü dinlenmeyen “eli kolu bağlı” bir teknik direktördür.
Kulübün ihtiyacı, otoritenin kimde olduğunun tartışılmadığı ve disiplinin futbolcuya göre değişmediği bir düzendir.
Eğer ki böyle bir düzen sağlanmazsa, Luan Campos olayı bir başlangıç olur ve arkası mutlaka gelir.
İşte bu nedenle diyorum ki, Sivasspor yönetiminin en yakın zamanda kendisini değiştirmesi ve eski günlerini hatırlaması gerekir.
Kalın sağlıcakla...
