SIKIYORSUN “BE” FUTBOL!

Dünya da ve ülkemizde oynanan futbolu, aklım yetti yeteli takip ederim.  

Son yıllarda futboldan, ekonomik olarak büyümesinden ve spordan çok “ticari” olarak yapılmasından dolayı git gide soğumaya başladım.

Artık, oynanan futbol ve yaşanan hakem tartışmaları, futbol zevkimizin önüne geçmeye başladı.  

Hangi maçı izlersek izleyelim, zevk alamaz hale geldik.  

Eskiden 90 dakika hayatın durduğu anlar, artık durmaz oldu.  

Günümüzdeki futbolda “odak değiştiren opsiyonlar” çok fazla ve buna bir de değişen oyun sistemleri eşlik etmeye başladı.  

Futbol öyle bir hal aldı ki, maddi olarak takımlara ve futbolculara getirisi çok fazla.  

Galibiyetin dışında beraberliğe prim ve ödül verilmesi futbol oyununun zevkini ve heyecanını azalttı.  

İşte bu nedenle tüm takımlar, hazırlık pasları ile oyunun süresinin büyük bir kısmını eritiyorlar.  

Bu durum biz, futbol severleri “maçları izlerken” zamanla sıkmaya başladı.  

Eskisi gibi birebirde adam geçen ve kıvraklığı ile müthiş çalımlar atan futbolcu tipi kalmadı.  

Bu tarz futbolcuların olmaması, oyunun seyir zevkini de ister istemez kaybettirdi.  

Takımların “net” diye tabir edeceğim golcüleri bile yok.  

Futbol akrobasisi bitmeye yaklaşmış durumda, en şovmen oyuncu bile takım oyununa uymak zorunda!  

Artık, takım halinde komple defans ve komple forvet devri!  

Bu durumda da karşılaşmaların büyük bir bölümü “orta sahaların” geçilmemesi şeklinde oynanıyor.  

Böyle olunca da takımların maç boyunca orta saha mücadelelerini izlemek, futbolseverleri sıkıyor.  

Günümüzde “maçın 90 dakikasını” izlemektense, özetini yada sadece gollerini izlemek daha cazip ve yeterli geliyor.  

Bunlar, maç esnasında futbolseverlerin yaşadıkları duygular.  

Bir de maçın ardından yaşananlar var ki, hiçbir zaman bitmiyor. Bitecek gibi de görülmüyor.  

Maç sonu yapılan açıklamalar, futbolseverler tarafından maçtan daha çok dikkat edilmeye ve beklenmeye başlandı.  

Maçtan sonra; Başkan ne diyecek?  

Teknik direktör nasıl bir açıklama yapacak?  

Futbolcuların düşünceleri neler?  

Bu soruların cevabı beklenir oldu.  

Tabii, en çokta “maçın hakemi” yapılan açıklamaların büyük bir kısmından pay alıyor. Verdiği, yada vermediği kararlarla.  

Kazanan takım, güzel bulurken hakemin maç yönetimini, kaybeden takım ise bütün suçu hakemin üzerine atıyor, doğal olarak.  

İşte bu kısır tartışmalar ve yapılan açıklamalar arasında sıkışıp kalıyor, “sahada” her iki takımın yaptığı mücadele.  

Maçı izlerken zevk alamayan ve sıkılan taraftarlar, maç sonu yapılan açıklamalarla bir nebze olsun keyif alır hale geldiler.  

Haksızmıyım?  

Sahanın içinde yapılan mücadeleden çok, sahanın dışında yapılan mücadele ilgi çeker hale geldi.  

Yeşil çimler üzerinde oynanan “futbol” ilgi görmüyor artık.  

Futbolseverler, son yıllarda tribünlerden neden kaçıyor dersiniz?  

Bu durumun açık ve net göstergesidir, futbolseverlerin maçlara olan ilgisizliği.  

Maçlar, sahanın dışında değil, sahanın içinde oynandığı zaman güzel!  

Futbol, geçtiğimiz Dünya Kupası’nda da gördük ki Katar’daki gibi altın kaplama stadlarda da oynansa zevk vermiyor.  

İşte bu nedenle diyorum ki, “sıkıyorsun be futbol”...  

Önümüzdeki günlerde daha eğlenceli ve güzel maçlar izlemek dileğiyle.  

Kalın sağlıcakla...