ASGARİ ÜCRET 39 BİN LİRA OLMALI
Türkiye’de sabahın ilk ışıklarıyla işe giden milyonlarca insanın ortak sorusu artık aynı:
Bu maaşla ayın sonu nasıl gelecek?
Asgari ücret, kâğıt üzerinde bir rakam olmaktan çıkalı çok oldu; bugün doğrudan sofradaki ekmeğin, pazardaki sebzenin, kiradaki evin ölçüsü haline geldi. Artık mesele zam değil, açıkça geçinememe gerçeği.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu’nun köşeme özel yaptığı değerlendirme, bu tablonun ekonomik olduğu kadar siyasal bir tercih olduğunu da açık biçimde ortaya koyuyor.
Karasu’nun altını çizdiği en önemli gerçek şu:
Asgari ücretli bu maaşla geçinemiyor. Bu artık bir iddia değil, herkesin günlük hayatta birebir yaşadığı bir olgu. Geçen yıl CHP asgari ücret 30 bin lira olmalı dedi. Ancak iktidar bu çağrıya kulak vermedi. Bugün gelinen noktada, TÜİK’in dahi tartışmalı enflasyon verileri esas alınsa bile asgari ücretin 39 bin liraya ulaşması gerektiği ifade ediliyor.
Mevcut 22 bin liralık asgari ücrete, sadece geçen yılın enflasyonu, bu yılın beklenti enflasyonu ve sembolik de olsa bir refah payı eklendiğinde dahi hesap 35 bin liraya dayanıyor. CHP’nin önerdiği 39 bin lira ise “rahat bir yaşam” değil, yalnızca “bir nebze nefes” anlamına geliyor.
Karasu’nun ifadesiyle bu rakam yetmez; ama hiç olmazsa insanları birkaç ay da olsa rahatlatır.
Üstelik CHP yalnızca rakam telaffuz etmekle yetinmiyor, işveren tarafını da gözeten somut bir sosyal devlet modeli öneriyor. Buna göre:
- 1–10 işçi çalıştıran iş yerlerine 10.540 TL,
- 10–49 işçi çalıştıranlara 8.400 TL,
- 50 ve üzeri işçi çalıştıranlara ise 5.100 TL
devlet desteği sağlanması öngörülüyor.
Yani “Bu maaşı verirsem batarım” diyen işverenle, “Bu maaşla geçinemem” diyen işçi arasında devletin devreye girmesi isteniyor.
Sosyal devlet tam da budur: Yükü yalnızca işçiye ya da yalnızca işverene yıkmamak.
Bir diğer kritik öneri ise asgari ücretin üç ayda bir güncellenmesi. Çünkü bugün Türkiye’de enflasyon, yıllık değil aylık hatta haftalık hissediliyor. Yılda bir kez belirlenen ücret, daha yıl bitmeden eriyor, kağıt üzerinde kalan bir rakama dönüşüyor.
Ulaş Karasu'nun değerlendirmesinin ardından ben de şunu sormak istiyorum:
39 bin lira çok mu? Yoksa bugün 22 bin lira zaten fazlasıyla az mı? Ulaş Karasu: “Asgari Ücret En Az 39 Bin Lira Olmalı, Bu Artık Geçim Değil Hayatta Kalma Mücadelesi
Kiraların 15-20 bin liraya dayandığı, mutfak masrafının 10 binleri geçtiği bir ülkede bu sorunun cevabı aslında çok açık.
Asgari ücret artık bir “geçim ücreti” olmaktan çıkmış, adeta “hayatta kalma harçlığına” dönmüş durumda. Tartışmamız gereken şey bir çalışanın 39 bin lirayla lüks yaşayıp yaşayamayacağı değil; 22 bin lira ile nasıl yaşamak zorunda bırakıldığıdır.
Bu tabloyu değiştirmek ise yalnızca ekonomik değil, siyasi bir tercihtir.