SİVAS'IN ZAMAN GÖSTERGESİ TAMAM, YA İSİMLER...
Sivas’ın değerleri bir bir yerine gelirken insanın içinden “Keşke hepsi bu kadar kolay olabilse” demeden edemiyor. Geçtiğimiz günlerde yıllar önce yıkılması büyük bir gaflet olan Sivas Saat Kulesi’nin yeniden yükselişi, şehir adına nefes aldıran bir gelişme oldu. 1807’den 1950’lere kadar Sivas’ın zamanını gösteren, sokağın ritmini belirleyen o tarihi kule… Kim, hangi akılla yıktı bilinmez ama bugün yeniden şehrin siluetine kazandırılması gerçekten kıymetli bir adım. Bu adım için Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun’a teşekkür etmek gerek.
Fakat tam da burada zihnin bir köşesinde yıllardır bekleyen sorular da beliriyor: “Saat kulesi yapıldı, peki başka neleri unuttuk? Hangi değerlerimiz hâlâ ortada yok?” Çünkü Sivas, tarihiyle yaşayan bir şehir. Taşında, toprağında asırlarca birikmiş bir hafıza var. Unutulan her isim sadece bir tabeladan ibaret değil; bir kültürün, bir yaşanmışlığın silinişi.
Bu noktada aklıma rahmetli Ali Şahin Canozan abi geliyor. Sivas’ın hafızasını büyük bir titizlikle araştıran, eski mahalle isimlerinin yaşatılması için ömrünü adayan bir değerdi. Ne çok uğraştı… Ne çok bastırdı… Bazı mahalle isimleri geri döndü mü? Evet, döndü. Cami-i Kebir Mahallesi bunların en güzel örneği. Bir zamanlar kaybolmuştu, bugün yeniden var.
Ama ya diğerleri? Ya hiç hatırlanmayanlar?
Atatürk’ün ilk Sivas’a geliş güzergâhına Sivaslıların verdiği isim mesela: Vapuryolu… Taş döşeli, kendine has bir karakteri olan o yol bugün kaç kişinin hafızasında? Hangi tabelada yaşıyor?
Ya Ganem Mahallesi, Yakupoğlan Mahallesi? Kaç kişinin aklında, kaç çocuğun dilinde?
Bir de Sivas’ın ruhunu anlatan ama artık adı bile anılmayan “Kaleardı” var. Bugünün tabiriyle Kale… Ama eskiden Sivaslılar oraya “Kaleboynu” derdi. Adı gitti, kendi gitti. Bu bile başlı başına bir kayıp değil mi? Hiç olmazsa adı yaşatılsa…
Sivas’ın sokakları sadece taşlardan ibaret değildir; isimler oraya ruh verir, tarih verir, kimlik verir. Bugün unuttuğumuz her mahalle ismi, Sivas’ın kendisinden eksilen bir parçadır.
Saat Kulesi’nin yeniden yapılması çok doğru bir adım. Ama bence şehir için asıl büyük adım şu olacaktır:
Sivas’ın mahalle hafızasını geri getirmek.
Eski mahalle isimleri yeniden yaşatılsa, tabelalarda yerini alsa, yeni nesil bu isimlerin hikâyesiyle büyüse… İşte o zaman Sivas’ın kaybolan hafızası gerçekten yerine gelmiş olur.
Ben inanıyorum ki günü geldiğinde bu da yapılacak. Çünkü Sivas, geçmişine sahip çıktıkça kendine daha sağlam bir gelecek kuruyor.
Ve unutmadan söyleyelim:
Bir şehrin hafızası, saat kulesiyle başlar ama mahalle isimleriyle tamamlanır.
Vesselam…