Sivas’ın tarih kokan ilçesi Divriği, yeni bir arkeolojik keşifle yeniden gündemde. İlçeye bağlı Çakmak Düzü Köyü’nde yaşayan Müslüm Delipınar tarafından bulunan antik mühür yüzük, bölgenin binlerce yıllık ticaret geçmişine dair önemli ipuçları barındırıyor. Saf bakırdan yapılmış ve üzerinde üç adet pirinç başağı figürü bulunan bu yüzük, sadece bir takı değil; Roma dönemine uzanan ticaret ağlarının ve sosyal yapının sessiz tanığı olarak değerlendiriliyor.
Tarihle iç içe bir keşif
Divriği’nin dağlarını adım adım gezen Müslüm Delipınar, yüzüğü tamamen tesadüfen bulduğunu belirtti. Delipınar, “Divriği’ye gönül vermiş biriyim. Her köşesinde tarih saklı olduğuna inanıyorum. Bu yüzüğü bulunca hemen araştırmaya başladım ve semboller konusunda uzman olan Kemal Duruhan’a ulaştım” dedi. Delipınar’ın gözlemi ve duyarlılığı, önemli bir tarihî objenin gün yüzüne çıkmasını sağladı.
Pirinç başakları: Antik ticaretin sembolü
Mühür yüzük üzerindeki pirinç başakları ilk bakışta zarif bir süsleme gibi görünse de, aslında daha derin anlamlar taşıyor. Araştırmacı Kemal Duruhan, yüzüğün M.Ö. 1. yüzyıla tarihlenebileceğini belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:
“Yüzükteki figürlerde yalnızca pirinç başaklarına ait detaylar mevcut. Bu, onu takan kişinin büyük olasılıkla pirinç ticaretiyle uğraşan bir tüccar olduğunu düşündürüyor. Saf bakır kullanılması, dönemin hem işlevsel hem de estetik değerlerini yansıtıyor.”
Duruhan’ın açıklamasına göre bu tür mühürler, antik dünyada malların kimliklendirilmesi ve tüccarın saygınlığının korunması açısından büyük öneme sahipti.
Roma dönemi’nden günümüze uzanan iz
Roma İmparatorluğu’nun Anadolu’daki etkili olduğu bir döneme ait olduğu düşünülen bu mühür yüzük, sadece bireysel bir mülk değil; aynı zamanda bir dönemin ekonomik yapısını ve üretim anlayışını da simgeliyor. Ticaretin merkezi olmuş bölgelerde bu tür mühürlerin kullanımı, sistemli bir ekonomi anlayışına işaret ediyor.
Divriği Tarihi için yeni bir sayfa
Mühür yüzük, Divriği’nin tarihine ışık tutan nadir parçalardan biri olarak değerlendiriliyor. Müslüm Delipınar, bu keşfin sadece bir başlangıç olabileceğini belirterek, “Her yer tarih fışkırıyor. Bu yüzük, geçmişin emeğini ve üretimini temsil ediyor. Belki de Divriği'nin Roma’ya kadar uzanan ticaret ağlarıyla olan bağlantısını gösteren birçok eserden sadece biri” dedi.
Geçmişin izleri bugünün mirası
Bu tür keşifler, sadece bilim insanları için değil, tüm toplum için büyük önem taşıyor. Divriği’nin dağlarında sessizce yatan tarih, yerel halkın duyarlılığı sayesinde gün yüzüne çıkıyor. Tarihin kimi zaman kitaplarda değil, bir parmağın ucuna takılan mühürde gizli olduğunun en somut örneklerinden biri bu yüzük olabilir.
Antik mühür yüzüğün ortaya çıkarılması, hem Divriği’nin tarihi derinliğine yeni bir katkı sağladı hem de yerel tarih araştırmalarında yeni bir dönemin kapılarını araladı. Bu küçük obje, belki de büyük bir geçmişin anahtarı.