Oğlum ne buluyorsun şu futboldan sanki karnını mı? doyuruyor. Bakalım, “Futbol karın doyuruyor mu?”… Ancak bu sözü duyunca babamın meşhur lafı geldi aklıma. Çocukluğumda çok fazla maç izlediğimi görür ve bana ‘Bunları seyrettiğin için sanki sana 3 kuruş mu veriyorlar’ derdi hep. Evet, inanıyorum ki bu sözü sizlerde çoğu zaman evdeki büyüklerinizden duymuşsunuzdur. Tabi sizlerde benim gibi içinizden çok kızmıştırsınız ama cevap vermek ne mümkün. “Futbol karın doyuruyor mu?”… Gerçekten de “futbol” bizleri yani futbolseverleri ülkemizin gerçek gündeminden koparıyor mu? Ekonomik sıkıntıları ve cebimizi boş verdiğimiz, uykuya dalıp güzel rüyalar gördüğümüz bir hale mi getiriyor. Ya da futbol Karl Marx’ın ünlü sözüne atıfla, ‘kitlelerin afyonu’ mu? Yoksa hayat; sporsuz, sanatsız geçmeyecek kadar kısa ve sıkıcı mı? Buyurun siz ne derseniz tartışmaya... İzlediğiniz bir karşılaşmada; Tuttuğunuz futbol takımı kazanınca veya şampiyon olunca: Karnınız doyuyor mu? Cevap: Karnınız doymuyor, tabi ki.. Ayrıca, cüzdanınız dolmuyor. Geleceğiniz deki hedefleriniz olmuyor, eviniz yada arabanız olmuyor. Size ne oluyor?” diye sormak isterim, tuttuğunuz takım kazanınca. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; İnsanların bir şeyi tutkuyla sevmesi güzel. Fakat, insanın normal yaşantısındaki problemlerini unutacak ve kendi yaşantısını bile ikinci plana atacak kadar fanatik olması güzel bir şey değil... Futbol bazı insanların da cebine para koymuyor değil. Belki teker teker ceplerine sıkıştırmıyor. Futbolu oynayan, oynatan ve yayınlayanlar mutlaka kazanıyorlar, futboldan ve azda olsa bazı kesimlerin karnı doyuyor. Fanatiklik ya da futbol eleştirisi yaparken insanların ekonomik durumlarından ve kazanımlarından bahsetmek ne kadar doğru, bunu da sorgulamak gerekir diye düşünüyorum. “Futbol ve ekonomi” ikisi de bambaşka meseleler. Tuttuğu takım futbolseverler için bazen milliyetinden dahi önde gelen bir kimlik gibi oluyor. Öyle ki, milli takımın yenilmesine üzülmez ama kendi takımının yenilmesine daha çok üzülür. Bu sebeplerden dolayı insanların ‘karnının doymaması’ meselesi ile bir takımı fanatiklik düzeyde sevmesi farklı konulardır. Futbolseverin; Karnının doyması meselesi rasyonel, akılcı; takımının başarılı olması ise duygusal bir tatmindir, bana sorarsanız. Bazı taraftarların karnının aç olduğu günde, akşam yastığa başını koyduğu zaman, rahatlamak için gözünün önüne getireceği hayal takımının galibiyeti ve başarısı olabilir. “Sadece futbol mu? O zaman sinemaseverleri ve tiyatroseverleri de yatırmak lazım masaya. Sinemaya gidiyoruz da karnımız doyuyor mu? Sorusunu da sormak gerekir. Asıl düşünmemiz gereken; insanların futbolla karınlarını doyurup doyuramadığından ziyade, halihazırda karınlarının doyuyor ve bu tarz faaliyetlerden de keyif almalarının önünün açılması olmalıdır. Yani odak noktamız, insanların galibiyet ya da transferlere sevinebilmesinin gayet normal olduğu bir ortam yaratılması olmalı. Karnımızın doyduğu ve spordan sanattan zevk alacağınız bir sistem kurulması daha doğru olacaktır. Bu görev siyasetçilerin, ekonomi yöneticilerinin görevidir. Unutmayalım ki sanatın, sporun bir hayat tatmini olduğu gerçeği de akıllardan çıkartılmamalıdır. İşte bu nedenle sizlere de soruyorum futbol karın doyurmuyor? Ya sinema…
KÖŞE YAZILARI
Yayınlanma: 27 Temmuz 2023 - 13:33
FUTBOL KARIN DOYURMUYOR "YA SİNEMA?"
Oğlum ne buluyorsun şu futboldan sanki karnını mı? doyuruyor
KÖŞE YAZILARI
27 Temmuz 2023 - 13:33