Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz gün gerçekleşen parti grup toplantısında taktığı rozet ve yüzük, siyasî gündemin öne çıkan detaylarından biri oldu. Taktığı aksesuarların üzerindeki yazı ve motifler, gündem yaratırken mimari-sanatsal bir sorgulamayı da tetikledi.

Bahçeli’nin takılarında yer alan ifade, klasik İslâmî hat sanatında kullanılan “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azîm” cümlesi. Bu yazı, bilhassa köşeli ve kare formlarla işlenen Kufi yazı stilinin, daha özgün adıyla “Mâ’kılî hattı” ile tasarlandığı belirtiliyor.
Sanat tarihçisi Yunus Budaktaş’a göre, bu motiflerin doğrudan kentimiz Sivas’ta bulunan ve 1271 yılında inşa edilmiş olan Çifte Minareli Medrese ile bir bağlantısı söz konusu. Budaktaş’ın değerlendirmelerine göre;
Medresenin minarelerinde yer alan panolarda kareye yakın panolar içinde, sırlı çiniler aracılığıyla Mâ’kılî yazı tarzı uygulanmıştır.

Kuzey minaresindeki panoda geometrik esaslı bir yazı metni vardır; tüm harfler köşelidir ve bezemede “Allah” ismi dört farklı yönde yerleştirilmiştir.
Güney minaredeki takip edilen yazının ise restorasyon nedeniyle orijinal düzeninden farklı olarak gözlemlendiği, panonun orijinalinde Mâ’kılî yazı karakteri taşıdığı tespit edilmiştir.
Medresenin kendisi, İlhanlılar döneminde vezir Şemseddin Cüveynî tarafından yaptırılmış; 1271 yılına tarihlenmektedir.
Budaktaş’ın yorumuna göre, yüzük ve rozet üzerindeki Kufi-Mâ’kılî stil motifler doğrudan Sivas’taki medresedeki mimarî ve süsleme geleneğini çağrıştırıyor. Özellikle medresedeki panolarda “Muhammed, Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali” isimleri Mâ’kılî yazı ile yer alırken, bu biçimin özgün uygulamalar karşısında farklı/restorasyona uğramış olduğu da belirtilmiş durumda.
Bu bağlamda şu önemli noktalar ortaya çıkıyor:
Bir siyasetçinin takıları üzerinden yapılan sembolik okuma, yalnızca estetik değil mimarî-tarihî referansları da içeriyor.
Sivas kentinin mimarî mirası, güncel siyaset ve sembolleri içinde barındırabilecek bir kaynak olarak yeniden gündeme gelmiş durumda.
Mimari eserlerin restorasyon süreci ve zaman içinde değişen izler, motiflerin günümüzdeki algısını etkiliyor; Budaktaş buna dikkat çekiyor.
Bahçeli’nin takılarındaki rozet ve yüzük üzerindeki yazı-motifler, sembolik bir anlam katmanı taşıyor. Bu motiflerin Sivas’taki Çifte Minareli Medrese’deki Mâ’kılî hattı uygulamalarıyla bağlantıya sokulması, mimarî kültür-ve siyaset arasındaki ilişkiye dair yeni okumalar ortaya koyuyor. Bu detaylar, hem takıların estetik tercihlerini hem de takının arkasında duran kültürel kodları anlamak açısından dikkat çekici.