Japon deprem uzmanı, yüksek inşaat mühendisi ve mimar Yoshinori Moriwaki, Türkiye'nin depremselliği hakkında çarpıcı uyarılarda bulundu. Kırıkkale Üniversitesi'nde düzenlenen konferansta konuşan Moriwaki, özellikle Marmara Bölgesi'ndeki fay hatlarına ve yapı güvenliğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Orhan Doğan moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinlikte, Türkiye'nin Japonya ile benzer sismik özellikler taşıdığını belirten uzman, depreme dayanıklı yapıların hayati önem taşıdığının altını çizdi. Moriwaki, teknik bilgilerin yanı sıra bireysel hazırlığın gerekliliğini de vurguladı.
Bandırma İçin Kritik Uyarı: 400 Yıllık Sessizlik
Konferans sonrası İHA'ya açıklamalarda bulunan Moriwaki, Marmara Bölgesi'ndeki beklenen büyük deprem tehlikesine ilişkin somut veriler paylaştı.
Fay hatlarındaki son kırılmaları değerlendiren Moriwaki, 1999 Yalova-Çınarcık ve 1912 Çanakkale-Gelibolu kırılmalarının Tekirdağ'a kadar olan kısmı rahatlattığını ifade etti. Ancak Küçükçekmece'den Yalova-Çınarcık'a kadar olan 70 kilometrelik kısmın büyük deprem üretme potansiyeli olmadığını belirtti.
Asıl kritik uyarısını ise güneydeki fay hattı için yaptı: "Gemlik, Bursa, Bandırma, Çanakkale, Balıkesir ve Ayvalık yönüne uzanan bir fay hattı var. O tarafta özellikle Bandırma'da 350-400 senedir deprem olmadı. Biriktirdiği nokta var. Balıkesir'de ara ara deprem oluyor. Onun için Bandırma'da dikkatli olmak lazım."
Uzman, uzun süredir kırılmayan ve enerji birikimi potansiyeli yüksek olan bu bölgenin riskine karşı acil önlemler alınması gerektiğine işaret etti.
İç Anadolu'da Durum Ne?
Türkiye'nin farklı bölgelerindeki fay hatlarına da değinen Moriwaki, İç Anadolu'daki durumu da değerlendirdi. Kırıkkale'de ve kentin güneyinde kısa bir fay hattı bulunduğunu, ancak Ankara zemininin kaya yapıda olması ve doğrudan fay hattı üzerinde yer almaması nedeniyle Kırıkkale'de büyük bir deprem beklenmediğini söyledi. Ancak Kütahya, Niğde ve Konya çevresinde küçük çaplı depremlerin görüldüğünü ekledi.
Hazırlıklı Olmak Hayat Kurtarır
Yapı güvenliğinin yanı sıra bireysel hazırlığın önemine de dikkat çeken Japon uzman, herkesin acil durum çantası bulundurması gerektiğini yineledi. Moriwaki, su, düdük, çikolata ve tuz gibi temel ihtiyaçların çantalarda yer almasını ve ailelerin deprem anında nerede toplanacaklarını önceden kararlaştırmalarını tavsiye etti. 2011 Japonya depreminde aile bireyleriyle görüşememesini örnek göstererek, toplanma yerlerinin belirlenmesinin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Konferansın moderatörlüğünü yapan Prof. Dr. Orhan Doğan ise Japonya'nın 10 büyüklüğüne varan depremleri küçük hasarlarla atlatmasını örnek göstererek, Moriwaki'yi davet etmelerindeki amacın, bu alandaki tecrübeleri Türkiye'ye taşımak olduğunu ifade etti. Doğan, 8 ile 10 büyüklüğü arasındaki yıkım farkının devasa olduğuna dikkat çekerek, Japonya'nın yapıları nasıl ayakta tuttuğunun incelenmesi gerektiğini belirtti.
