Sivas'ın kuzeydoğusunda bulunan Gölova, tarihi ve coğrafi özellikleriyle dikkat çeken bir ilçedir.

Eski adı Ağvanis olan Gölova'nın tarihi, Hititlere kadar uzanır. Ardından Romalılar ve Pontus-Rum Devleti'nin egemenliğine giren bölge, 1071 Malazgirt Zaferi sonrasında Türklerin yerleşmesiyle önem kazanmıştır. Saltuklular ve Danişmentlilerden sonra Mengücekoğulları ve Eretna Beylikleri bölgeyi yönetmiş, 1473'te ise Fatih Sultan Mehmet'in zaferiyle Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Evliya Çelebi, Gölova'yı "camisi ve kilisesi karşı karşıya olan, Rum ve Müslümanların bir arada yaşadığı büyük bir kariye" olarak tanımlamıştır. 1972'de belediye olan Gölova, 1990'da ilçe statüsüne kavuşmuştur.

Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinin kesişiminde yer alan Gölova, bu bölgelerin iklim ve coğrafi özelliklerini taşır. 1.320 metre rakımlı ilçede, Kuzey Anadolu Fay Hattının etkileri görülür. Karasal iklimin yanı sıra Karadeniz ikliminin de etkileri hissedilir, bu da bitki örtüsünün çeşitliliğini artırır. İlçenin %20'si ormanlık ve fundalık alanlardan oluşur.

Gölova'nın sosyal ve kültürel hayatı, zengin geçmişine dayanır. Şenlikler, festivaller ve panayırlar, kültürel değerlerin yaşatılmasını ve geleceğe aktarılmasını sağlar. Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalı olan ilçede, modernleşme süreciyle birlikte betonarme ve çok katlı binalar inşa edilmeye başlanmıştır.

Gölova, tarihi derinlikleri ve doğal güzellikleriyle Sivas'ın önemli ilçelerinden biri olarak ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunmaktadır.

Kaynak: Haber Merkezi