Adana’da portakal hasadı başladı, ancak bu yıl bahçelerdeki manzara üreticilerin yüzünü güldürmüyor. Türkiye’nin en önemli narenciye üretim merkezlerinden biri olan Adana’da, iklim değişikliğinin etkisiyle portakal üretiminde büyük düşüş yaşandı. Kent genelinde bu yıl yaklaşık 360 bin ton rekolte bekleniyor.
Verim 2 Yılda Yüzde 90 Azaldı
Adana’da erkenci Navelina ve Fukumoto cinsi portakalların hasadıyla birlikte işçiler sabahın erken saatlerinde bahçelere girdi. Ancak bu yılki tablo, önceki yıllardan oldukça farklı.
İklim değişikliğine bağlı kış donları ve yazın aşırı sıcakları, ürünleri büyük oranda etkiledi.
Yaklaşık 2 yıl önce dönüm başına 5 ton, geçen yıl ise 2-3 ton verim alınan portakalda, bu yıl dönüme sadece 500 kilogram ürün elde edilebildi.
Toplanan portakallar kamyonlara yüklenerek hem yurt içine hem de başta Rusya ve Ukrayna olmak üzere birçok ülkeye gönderiliyor. Ancak rekolte düşüşü, ihracat dengelerini de zorluyor.
“Yüksek Fiyat Çiftçiye Para Kazandırmıyor”
Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, hasat sırasında yaptığı açıklamada, portakalın bahçede kilogram fiyatının 27 ila 32 lira arasında değiştiğini söyledi. Ancak Doğan’a göre yüksek fiyat, üreticiye kazanç sağlamıyor: “Adana’da portakal hasadımız sürüyor. Dönüme yaklaşık 500 kilogram portakal verimi alıyoruz. Bahçede fiyat 27-32 lira ama maliyetler çok yüksek. Erkenci mandalina dışında tüm narenciye ürünleri hem soğuktan hem de sıcaktan olumsuz etkilendi.”
“Üstü Açık Fabrikada Tarım Yapıyoruz”
Doğan, iklim değişikliğinin etkilerini şu sözlerle özetledi: “İki sene önce dönüme ortalama 5 ton verim alıyorduk. Geçen sene havalar sıcak gitti, 2-3 tona düştü. Bu sene ise don ve aşırı sıcaklar yüzünden 500 kilograma kadar geriledi. Artık ‘üstü açık fabrikada tarım yapıyoruz’. İklim değişikliği üretimi doğrudan etkiliyor, devletimizin desteğine ihtiyacımız var.”
Bazı Bahçelerde Umut Işığı
Yine de bazı bölgelerde hava koşullarından daha az etkilenen bahçelerde verimin bir miktar daha yüksek olduğu belirtiliyor. Ancak genel tablo, Adana’daki portakal üretiminin ciddi bir tehdit altında olduğunu gösteriyor.
