Anayasa Mahkemesi’nden, sendikal haklar açısından emsal niteliğinde bir karar çıktı. Türk Eğitim Sendikası’nın (Türk Eğitim-Sen) aldığı karar doğrultusunda öğle arası nöbet tutmayan bir öğretmene verilen kınama cezası, yüksek mahkeme tarafından sendika hakkının ihlali olarak değerlendirildi.
Kararla birlikte, sendika kararına dayanılarak yapılan toplu eylemlerin Anayasa’nın 51. maddesi kapsamında sendikal faaliyet olduğu açık biçimde ortaya konuldu.
Disiplin Cezasına Giden Süreç
Karara konu olayda, tam gün eğitim yapan bir okulda görevli öğretmen, üyesi olduğu Türk Eğitim-Sen’in aldığı karar doğrultusunda öğle arası nöbet görevini yerine getirmedi. Bu durum üzerine öğretmen hakkında disiplin soruşturması başlatıldı ve kınama cezası verildi.
Söz konusu ceza, ilk derece mahkemesi ve bölge idare mahkemesi tarafından hukuka uygun bulundu. Ancak öğretmenin bireysel başvurusu üzerine dosya Anayasa Mahkemesi’nin gündemine taşındı.
Anayasa Mahkemesi: Hak İhlali Var
Yüksek Mahkeme, alt derece mahkemelerinin yaklaşımını hak ihlali olarak değerlendirdi. Kararda; öğretmenlere dinlenme, beslenme ve ibadet gibi temel insani ihtiyaçlar göz ardı edilerek kesintisiz nöbet görevi verilmesinin, sendikal eylem açısından meşru bir gerekçe oluşturduğu vurgulandı.
Anayasa Mahkemesi, verilen disiplin cezasının demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığını belirtti. Ayrıca idarenin ve yargı mercilerinin, sendika kararının gerekçelerini hiç değerlendirmeden cezayı dayanak yapmasının ölçülülük ilkesine aykırı olduğuna hükmetti.
Sendikadan Net Mesaj
Kararın ardından Türk Eğitim-Sen tarafından yapılan açıklamada, Anayasa Mahkemesi kararının kamu çalışanlarının sendikal faaliyet kapsamında gerçekleştirdiği toplu eylemler nedeniyle disiplin cezası ile karşı karşıya bırakılmasının hukuka aykırı olduğunu bir kez daha ortaya koyduğu ifade edildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Türk Eğitim-Sen’in, üyelerinin insan onuruna yakışır çalışma şartları ve sendikal haklarının korunması yönündeki mücadelesi, Anayasa Mahkemesi kararıyla bir kez daha haklı bulunmuştur.”
Bu kararın, eğitim camiasında sendikal haklar, disiplin uygulamaları ve öğretmenlerin çalışma koşulları açısından yeni bir dönemin kapısını aralaması bekleniyor.
