Teknolojinin hızla ilerlemesi birçok geleneksel mesleği tarihe karıştırırken, Sivas’ta nalbantlık birkaç usta sayesinde ayakta kalmaya çalışıyor. Bu ustalardan biri olan 44 yaşındaki Yusuf Çemek, beş yıldır atların bakımını üstlenerek yüzyıllık zanaatı yaşatıyor.
Türk kültüründe önemli bir yere sahip nalbantlık, atların toynaklarına nal çakma ve bakımını yapma işi olarak biliniyor. Eskiden her köyde bir nalbant bulunurken, günümüzde motorlu araçların artmasıyla bu meslek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Sivaslı nalbant Yusuf Çemek, başlangıçta yalnızca kendi atlarını nallarken, çevresindekilerin ısrarı üzerine bu işi profesyonel olarak yapmaya başlamış.

“Atı Tanırsan, İş Kolaylaşır”
Zorluğuna rağmen işini sevgiyle yapan Çemek, ata iyi yaklaşıldığında nallamanın kolaylaştığını söylüyor: “Önceden sadece kendi atlarımızı nallıyordum. Sivas’ta bu işi yapan kalmayınca arkadaşlar ‘bizim atları da sen yap’ dediler. Nallama işi bir bina temeli gibidir. Temel sağlam olursa, gerisi kolaydır. Önce eski nalı söker, tırnağı kerpetenle kesip törpüleriz. Nalı, tırnağın kalınlığına uygun şekilde çakarız. Ata zarar vermemek çok önemli. Ata bağırırsan tepki gösterir ama sevgiyle yaklaşırsan kendini sana teslim eder.”
Çemek, artık tek başına nallama yaptığını ve bu sayede atların daha sakin kaldığını da belirtiyor.

“Sevgi Olmazsa Bu İş Yürümüyor”
Atların sağlığı için düzenli bakımın şart olduğunu vurgulayan Yusuf Çemek, tırnak bakımının ortalama 45–60 günde bir yapılması gerektiğini söylüyor. “Tırnaklar fazla uzarsa tendon patlaması, çatlama gibi sorunlar oluşur. Bu iş tamamen sevgiyle yapılır, maddi kazancı düşük. Ama atlarla aramızda bağ oluşuyor. Sivas’ta bu işi yapan bir dedemiz var, bir de ben. Gençler kolay iş peşinde, kimse öğrenmek istemiyor. Oysa bir nalbantın yetişmesi en az 2-3 yıl sürüyor. Bu gidişle meslek tamamen bitecek.”

“Nal Olmadan At Sağlıklı Oynayamaz”
Atların cirit oyunlarında güvenle sahaya çıkabilmesi için nal bakımının önemine dikkat çeken çiftlik sahibi Erkan Elma, şunları söylüyor: “Nal çakma işi artık çok az kişi tarafından yapılıyor. Yusuf ustamız olmasa atlarımız sahaya çıkamazdı. Biz her 40 günde bir nal değiştiriyoruz. Tırnaklar uzadığında atlar kumda kayıyor, bu da ciddi risk oluşturuyor.”

Sivas’ta Sessiz Bir Mücadele
Bir zamanlar her köyde yankılanan çekiç sesleri, artık sadece birkaç ustanın elinde duyuluyor. Sivaslı nalbant Yusuf Çemek, hem atların sağlığını koruyor hem de bir kültürü yaşatmak için tek başına direniyor. Ancak çırak yetişmemesi, bu yüzyıllık geleneğin sessizce yok oluşunu hızlandırıyor.