Sultanşehre yakışan bir mevsim: Hazan.
Rüzgârın serinliğiyle şehrin sokaklarına hüzün karışıyor. Ağaçlar sessiz bir vedaya hazırlanırken, her düşen yaprak Sivas’ın yollarına küçük bir şiir gibi konuyor. Yaprakların bu zarif dansı, mevsimin imzası; doğanın dingin, ama anlamlı vedası…
Sonbahar, Sivas’a başka bir güzellik katıyor. Gökyüzü bulutların arasından sızan solgun bir ışıkla şehirdeki taş dokulara, tarihi caddelere ve meydanlara huzurlu bir renk bırakıyor. Her köşe, adeta geçmişle bugünü buluşturan bir tabloya dönüşüyor.
Ancak bu zarif mevsim yalnızca bir vedadan ibaret değil…
Sivas, bu serin günlerde de “emekle güzelleşen şehir” olma yolunda ilerliyor. Gündüzleri cadde ve meydanlarda hummalı bir çalışma, geceleri ise ışıklar altında devam eden projelerle kentin çehresi değişiyor. Altyapıdan yeşil alan düzenlemelerine, yeni sosyal projelerden kültürel etkinliklere kadar her alanda bir yenilenme rüzgârı esiyor.
Sultanşehir, sonbaharın dinginliğinde bile canlılığını koruyor. Çünkü bu şehirde her mevsim, emekle şekilleniyor. Her düşen yaprak, her serin rüzgâr, Sivas’ın geleceğine atılan bir adım gibi…
Biraz serin, biraz hüzünlü, ama umut dolu bir şehir.
Ve biz, bu güzel şehrin hikâyesini gündüz ve gece, emekle yazmaya devam ediyoruz.
