Kızılırmak adıyla müsamma kalacak!

Musa, su ile gelen manasında. Ma arapça su, se ise seferiden gelme şekliyle. Su ile gelen…

Su ile gelen Musa, zalimin başını ise su ile gönderdi. Musa kıssası bu açıdan benim için müthiş ibretlik hikayedir. Su ile gelen, Firavun’u su ile cehenneme gönderdi. Su canlılıktır bu manada, su bir hayattır ve su ölümdür…

Medeniyetler için suyun anlamı yerleşimleri ile birlikte bakidir. Toplumlar su başlarında medeniyetleri oluşturmuştur. Mezopotamya’nın medeniyetler beşiği olmasında ki etkende Dicle ve Fırat’ın kanatlarının altına sığınmak değil midir?

Medeniyetler bu coğrafyada su ile geldi, sonrasında ise Babil’de olduğu gibi su ile de gittiler!

Su medeniyetlerine gelen Makedonyalı İskender’in Doğu’ya olan bağımlığında su zenginliğinin verdiği nimetler değil miydi?

Sonrasında aynı İskender’in ordusunun ikinci seferde tifüsten yok olmasında da su medeniyetinin bir sonucu değil mi?

Suya her zaman bağlı kalan canlılar, su ile iyi geçinmeyi de bilmek zorundadır. Hele hele bu asırda, bu zamanlarda…

Uzmanlar hep uyarmıştı, “Bizler su zengini değiliz!” diye.

Bunu en fazla geçen sene Sivaslılar hissetmişti. Günlerce akmayan çeşmelerin sıkıntısını balık hafızaya sahip olmamanın şükrüyle tekrar hatırlatmak isteriz…

***

Sivas denilince akla gelen Kızılırmak’tır.

Coğrafya bilgisine bir hatırlatma, Anadolu’da doğup Anadolu’da denize dökülen ırmaklardandır Kızılırmak…

Bir delta yatakları vardır ki, seyrine doyum olmaz. Özellikle Samsun Kızılırmak havzasında mandaların hayatı sizlere inanın bir ilham kaynağı oluşturur…

Kızılırmak tüm canlıların meskenidir…

Bir balık avına çıkarsınız, kurbağaların sesiyle birlikte dilinizden bir türkü mırıldanmasına inanın engel olamazsınız…

Balıkçı kuşları da bu sırada sizin gibi rızık peşindedir, balıkçılar ve balıkçı kuşları birbirlerine olan saygıları Kızılırmak’ta adeta bir akitleşme içindedir…

Leylekler de nasipleri için Kızılırmak’ta boy gösterirler, hayranlıkla onların balık avlamalarını seyretmişimdir…

***

Son günlerde Kızılırmak karalar bağlamaya başlamıştı. Sorun hemen civarda yaşayan köylüler, balıkçılar tarafından dillendirildi, görüntülendi. Bunun üzerine etkili ve yetkililer tarafından gerekli incelemeler ve ardından da hemen açıklama gelmişti.

Açıklama şu ifadelerden oluşmuştu: “Sivas Belediyesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüz ekiplerince bölgede yapılan inceleme sonucu; zift türü atık malzemenin Aksu Parkı devamı olan dereden aktığı, meydana gelen kirliliğin hayatın genel akışını etkilemeyecek şekilde olduğu anlaşılmış olup ilgili birimlerimizce detaylı inceleme devam etmektedir. İnceleme neticesine göre; kirliliğe sebep olan kişi, kurum ve kuruluşlar hakkında gerekli işlemler tesis edilecektir.”

Sonrasında teskinlik ve suskunluk…

Bu sırada gazetemize bir görüntü ulaştı, muhabirlerimiz tarafından yapılan incelemede Kızılırmak’ın karalar bağlamasına etken olan sıkıntı bulundu, şimdi gerekli çalışmalar gerçekten yapılacak…

Gazetemiz haberciliğin gereğini yaptı…

Şimdi sıra yetkililerde…

Ve bendeniz gazetemizin bu haberini yapanlara Kızılırmak adına teşekkür ediyorum…

Zira şimdi Kızılırmak adıyla müsemma kalacak…

Kızılırmak’a karalar bağlanmayacak…

Kızılırmak’tan her canlı, her nefis rızkını arayabilecek, bulacak…

Kuşlar, balıklar, böcekler, ağaçlar, her türlü bitkiler ve nebatlar adına, insanlık medeniyeti adına teşekkürler…