Sivas’ın can damarı Kızılırmak, tarihin en büyük kuruma tehlikesiyle karşı karşıya. Kuraklık bahanesinin ardında sulu tarım dolayısıyla milyonlarca tonluk su çekimi var. Sivas’ta binlerce yıldır akan Kızılırmak, bu yaz adeta can çekişiyor. Zara Canova’dan itibaren yatağı boşalan ırmak, Acısu ve Habeş Çayı ile bir miktar su kazansa da Hafik Yarhisar’dan sonra yeniden kuruyor. Hafik Kırıklı’dan gelen su, Göydün Köyü’ne ulaştığında tekrar kayboluyor. Eğer Seyfe Sazlığı ve Göydün’deki tuzlu su kaynağı olmasa, Sivas şehir merkezinden geçen ırmak tamamen susuz kalacaktı.

KURAKLIK BAHANESİ GERÇEĞİ GİZLİYOR

Kızılırmak’ın ana kolu üzerinde yalnızca İmranlı Barajı bulunuyor. Bu baraj, taşkınları önlemek ve kurak dönemlerde düzenli akış sağlamak amacıyla yapıldı. Ancak uzmanlar, bugünkü kuruma krizinin sadece kuraklıkla açıklanamayacağını söylüyor. Asıl sorun, kuraklık kriz merkezi kararıyla yasak olmasına rağmen Sivas’ta patates ekimi yapan, çoğu Niğde ve Nevşehir kökenli tohumluk ve cipslik patates üreticileri.

110 LİTRE/SANİYELİK POMPALARLA SU ÇEKİLİYOR

Bu üreticiler, tarımda kullandıkları yoğun ilaçlarla toprağın ve yeraltı suyunun tükenmesine yol açıyor. Üstelik en küçük kapasitesi 110 litre/saniye (yaklaşık 400 ton/saat) olan onlarca pompa ile ırmaktan su çekiyorlar. Yasak olmasına rağmen bu pompaların elektrik bağlantısı yapılması, kamuoyunda tepkilere neden oluyor.

VATANDAŞA YOK, ÜRETİCİYE VAR

Sivas’ta sıradan bir vatandaş evine elektrik almak için aylarca uğraşırken, yasak tarımsal sulamaya nasıl izin verildiği ve çiftçi kayıt belgelerinin (ÇKS) kimler tarafından onaylandığı merak ediliyor.

Sivas'ta tepki çeken manzara kamerada! Eğitim şart
Sivas'ta tepki çeken manzara kamerada! Eğitim şart
İçeriği Görüntüle

DOĞA VAHŞİCE KATLEDİLİYOR

Kızılırmak yatağına yapılan müdahaleler sonucunda sucul ve yarı sucul milyonlarca canlının öldüğü, ehli hayvanlar ve yaban hayatının su bulamaz hale geldiği belirtiliyor. Bölgedeki halk, “Doğa Koruma nerede? DSİ neden sessiz? Çevre, Şehircilik ve Sağlık İl Müdürlükleri neden müdahale etmiyor?” sorularını gündeme taşıyor.

YETKİLİLERDEN KOORDİNASYON BEKLENİYOR

Kurumlar arası koordinasyonu sağlamakla görevli vali ve kaymakamların da sessiz kalması eleştirilere yol açıyor. Kızılırmak’taki bu kriz, sadece tarımsal üretimi değil, ekosistemi ve halk sağlığını da tehdit ediyor.

Muhabir: Enes Bulut