Günümüz futbol dünyasında çocukların ve gençlerin ilgisi genellikle popüler kültürün dayattığı "büyük takımlar" üzerinde yoğunlaşırken, Sivas'tan gelen bir hikaye, futbolun aslında bir "memleket sevgisi" olduğunu herkese yeniden hatırlatıyor. Sivasspor tribünlerinin öyle bir müdavimi var ki, görenlerin yüzünde kocaman bir tebessüm oluşturuyor: O, henüz 12 yaşındaki Rüzgar Berk Demirgil.
Minik Kalpteki Kırmızı-Beyaz Sevda: Rüzgar Tribünlerin Gözdesi
Sivasspor tribünlerinin en genç ve en tutkulu üyelerinden biri olan Rüzgar Berk, Sivas'ın soğuk havasına, yağan yağmura veya maçın skoruna aldırış etmeden, takımının Sivas 4 Eylül Stadyumu'nda oynadığı hiçbir iç saha maçını kaçırmıyor. Küçük yaşına rağmen büyük bir sorumluluk ve sarsılmaz bir tutkuyla her maçta tribündeki yerini alıyor. Üzerinden çıkarmadığı kırmızı-beyazlı formasıyla, maç saati yaklaştığında stadyumun yolunu tutan Rüzgar, 90 dakika boyunca bir an olsun susmadan, tribündeki "abileri" ile omuz omuza takımına destek veriyor.
Popüler Kültüre Karşı "Memleket Sevdası" Duruşu
Rüzgar Berk Demirgil'in hikayesini bu kadar özel kılan şey ise onun yaşıtlarının aksine sergilediği bu net duruş. Sivas'ta bile Rüzgar'ın yaş grubundaki birçok çocuğun ilgisi, sosyal medyada ve televizyonda daha çok yer bulan popüler İstanbul takımlarına kayarken, Rüzgar bu yaygın eğilimin tam tersini seçmiş. Onun için futbol, popüler olanı takip etmek değil, doğduğu şehrin takımına, memleketinin renklerine, Sivas'ın armasına gönülden bağlanmak anlamına geliyor. Rüzgar'ın bu içten ve koşulsuz Sivasspor sevgisi, onu Sivas 4 Eylül Stadyumu'nun ve Sivaslı taraftarların "gözdesi" haline getirmiş durumda.
Tribünlerin Yeni Simgesi "Minik Yiğido"
Rüzgar'ın bu sarsılmaz bağlılığı, enerjisi ve Sivasspor armasına olan sadakati, diğer Sivasspor taraftarlarının da dikkatinden kaçmıyor. Tribün liderleri ve diğer taraftar gruplarıyla omuz omuza tezahürat yapan "Minik Yiğido" Rüzgar, kısa sürede tüm stadyumun tanıdığı, sevgiyle kucakladığı ve takdir ettiği bir sima haline geldi. Onun varlığı, tribünlere ayrı bir renk ve umut katıyor. Sivaslı taraftarlar, Rüzgar'ın bu sevgisini gördükçe kendi takımlarına olan inançlarını daha da pekiştiriyor.
Babadan Oğula Geçen En Güzel Miras: Sivasspor
Rüzgar Berk Demirgil'in bu hikayesi, Sivasspor sevgisinin yaş tanımadığını ve bu tutkunun babadan oğula, nesilden nesile aktarılan en değerli miras olduğunu gösteren en canlı örneklerden biri. 12 yaşındaki minik kalbine sığdırdığı bu dev Sivasspor sevgisiyle Rüzgar, futbolda vefanın, aidiyetin ve yerel değerlere bağlılığın hala ne kadar önemli olduğunu sadece Sivas'a değil, tüm Türkiye'ye gösteriyor.
