Sivas'ın Paşabey Mahallesi'nde, modern binaların arasında kalmış bir türbe, sadece manevi bir mekan olmanın ötesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna tanıklık eden büyük bir sırrı saklıyor. Halk arasında "Arap Şeyh" olarak bilinen Es Seyyid Abdullah Haşimi El Mekki'nin kabri, hem Atatürk'ü Sivas'ta misafir eden bir vatanseverin hatırasını hem de Peygamber soyundan geldiğine inanılan bir maneviyat büyüğünün mirasını taşıyor.
Cumhuriyetin Kuruluşuna Tanıklık Etti

Arap Şeyh, Sivas ve Türkiye tarihi için kritik bir figürdür. Tarihi kayıtlar ve rivayetlere göre, 4 Eylül 1919'da toplanan Sivas Kongresi'ne delege olarak katılmış, Milli Mücadele'nin bu en önemli dönemecinde vatanın kurtuluşu için saf tutmuştur. Sadece fikri destekle kalmamış, kongre boyunca Sivas'a gelen delegelerin tüm yemek iaşesini karşılayarak lojistik bir kahramanlık göstermiştir. En önemlisi ise, Sivas'a gelen Mustafa Kemal Atatürk'ü kendi evinde ağırlayarak, Kurtuluş Savaşı liderine ev sahipliği yapma onuruna erişmiştir.
Peygamber Soyundan Gelen Manevi Önder

Arap Şeyh'in Sivas'taki saygınlığı sadece Milli Mücadele'ye verdiği destekten ibaret değildir. Kendisinin, Peygamber Efendimiz'in (S.A.V.) soyundan gelen bir "Seyyid" olduğu Sivas halkı tarafından yaygın olarak kabul görmektedir. İlim ve irfan sahibi kişiliğiyle tanınan Arap Şeyh, yaşadığı dönemde Sivas'ın manevi önderlerinden biri olarak görülmüş ve bu saygınlığını vefatından sonra da korumuştur. Bu manevi miras, türbesini bugün bile bir cazibe merkezi haline getirmektedir.
Küçük Kulübeden Restore Edilmiş Türbeye

Bugün kendi adını taşıyan cadde üzerinde bulunan türbe, yakın bir zamana kadar küçük, ahşap bir kulübeden ibaretti. Sivas Belediyesi'nin ve bir hayırsever vatandaşın girişimleriyle aslına uygun olarak restore edilen yapı, manevi atmosferini koruyarak günümüzdeki şık görünümüne kavuştu. Apartmanların arasında yer alması, ilk kez görenler için şaşırtıcı olsa da, bu durum tarihin ve modern yaşamın nasıl iç içe geçtiğini gözler önüne seriyor.
Sivaslıların Günlük Hayatındaki Dua Durağı

Türbe, Sivaslıların yoğun olarak kullandığı bir güzergah üzerinde bulunuyor. Bu nedenle, türbenin önünden geçerken arabasını yavaşlatan, yürürken durup bir Fatiha okuyan veya el açıp dua eden insanlara rastlamak oldukça sıradan bir durum. Sivas halkının vefasını ve manevi değerlerine olan bağlılığını gösteren bu anlar, Arap Şeyh'in hatırasının şehirde ne kadar canlı tutulduğunun en net kanıtı olarak dikkat çekiyor.