Anadolu’nun tarih kokan şehri Sivas, kış aylarının çetin geçtiği günlerde vatandaşlarına sıcak ve huzurlu limanlar sunmaya devam ediyor. Bu durakların başında ise şehrin tam merkezinde yer alan, Selçuklu mimarisinin en zarif örneklerinden biri olan Şifaiye Medresesi geliyor. İçerisinde Sivas’a özgü el sanatları ve hediyelik eşyaların satıldığı, sıcak bir çay veya kahve eşliğinde koyu sohbetlerin edildiği bu mekan, aslında göründüğünden çok daha derin bir tarihe ve manevi bir ağırlığa ev sahipliği yapıyor.
Şifahaneden Ebedi İstirahatgaha: 1217'den Günümüze
Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Keykavus tarafından 1217 yılında hastaların şifa bulması amacıyla "Şifahane" olarak inşa ettirilen bu görkemli yapı, asırlar boyu nice dertlere derman oldu. Dört eyvanlı planıyla dikkat çeken medresenin kaderi, banisinin vefatıyla değişti. Güney eyvanı, Sultan I. İzzeddin Keykavus’un vasiyeti üzerine türbeye dönüştürüldü. Bugün medresenin o canlı atmosferinin tam kalbinde, yapının mimarı ve banisi olan koca Sultan, sessiz uykusunu sürdürüyor.
Çay İçerken Yanı Başınızdaki Tarih
Günümüzde Sivaslılar ve şehri ziyaret eden turistler için popüler bir uğrak noktası olan medresede ilginç bir detay göze çarpıyor. Mekana gelen birçok ziyaretçi, tarihi dokunun büyüsüne kapılıp çaylarını yudumlarken, içeride bir Selçuklu Sultanı'nın kabrinin bulunduğundan habersiz olabiliyor. Ancak tarihe meraklı ve bilinçli vatandaşlar, medreseye adım atar atmaz soluğu türbe haline getirilen alanda alıyor. Sultan Keykavus'un kabri başında dua eden ziyaretçiler, hem geçmişe bir vefa örneği gösteriyor hem de bu tarihi mirasın manevi havasını soluyor.
Ney ve Su Sesinin Terapi Etkisi
Şifaiye Medresesi, sadece mimarisiyle değil, atmosferiyle de ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunuyor. Sivaslı vatandaşlar, yaz kış demeden medresenin taş duvarlarında yankılanan ney sesinin kendilerine huzur verdiğini belirtiyor. Medresenin ortasında yer alan havuzdan gelen su şırıltısı, ney taksimleri ile birleştiğinde adeta doğal bir terapi ortamı oluşuyor.
“Burası Sadece Bir Kafe Değil, Manevi Bir Durak”
Medresenin müdavimleri, buranın sıradan bir kafeden çok daha fazlası olduğu konusunda hemfikir. Aileleri ve arkadaşlarıyla buraya gelen vatandaşlar, "Burada hem ısınıyor hem de ruhumuzu dinlendiriyoruz. Suyun sesi ve ney sesi birleşince insan dünya dertlerinden uzaklaşıyor. Sultanın yanı başında olmak ise buraya ayrı bir maneviyat katıyor" diyerek hislerini dile getiriyor. Şifaiye, yüzyıllar önce bedensel şifa dağıtırken, bugün Sivaslılara ruhsal şifa dağıtmaya devam ediyor.
