Milyonlarca insanı etkileyen ancak çoğu zaman fark edilmeyen kemik erimesi (Osteoporoz), erken dönemde hiçbir belirti vermeden ilerleyerek ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkarıyor. Nev Sağlık Grubu Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Cüneyt Bozhan, "sessiz hastalık" olarak tanımlanan osteoporozun, ilerleyen dönemde omurga çökmeleri, boy kısalması ve kamburluk gibi geri dönüşü zor sonuçlara yol açabildiğini belirtti. Bozhan, Balıkesir'den yaptığı kritik açıklamalarda, korunma yolları ve tedavi yöntemleri hakkında hayati bilgiler paylaştı.
HİÇ BELİRTİ VERMEDEN İLERLİYOR

Op. Dr. Cüneyt Bozhan, kemik erimesi rahatsızlığının, kemik yoğunluğundaki aşırı düşüş sebebiyle kemiklerin kırılgan bir yapıya dönüşmesi olduğunu vurguladı. Bozhan, "Süngerimsi kemik içerisindeki boşluklar artarak yoğunluğu azalmaktadır. Kemik yoğunluğunun azalmasına bağlı erken dönemde bir belirti olmaz. Osteoporoz arttıkça omurga içerisinde kırık oluşumuna bağlı çökme, boy kısalığı, kamburlaşma (kifoz) ve dengesiz duruş, kemiklerin küçük bir travmada ya da kendiliğinden kırılması oluşabilir" diyerek tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi. Hastalığın temelinde, kemik yapımının kemik yıkımına yetişememesi yatıyor.
40 YAŞ ÜSTÜ KADINLAR VE 50 YAŞ ÜSTÜ ERKEKLER DİKKAT!

Hastalığın teşhisinde en önemli adımın kemik yoğunluğu ölçümü olduğunu belirten Op. Dr. Bozhan, 40 yaş üstü kadınlar ve 50 yaş üstü erkekler için kritik bir uyarıda bulundu. Teşhiste en güvenilir yöntemin DEXA ölçümü olduğunu vurgulayan Bozhan, "Özellikle 40 yaş sonrası kadınlar ve 50 yaş üstü erkekler, menopoz sonrası dönemdekiler mutlaka hekime başvurarak kemik ölçümü yaptırmalıdır" çağrısında bulundu. Erken tanının, yaşam kalitesini korumak için tek yol olduğu belirtildi.
RİSK FAKTÖRLERİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ

Op. Dr. Cüneyt Bozhan, kemik erimesi riskini artıran faktörlere de dikkat çekti. Bu faktörlerin başında yetersiz kalsiyum, fosfor ve D vitamini alımı geliyor. Ayrıca ileri yaş, menopoz, cinsiyet hormonlarındaki düşüklük, uzun süreli steroid ilaç kullanımı, sigara ve alkol tüketimi ile hareketsiz yaşam tarzı da kemik erimesi için ciddi risk oluşturuyor. Bu risk faktörlerini taşıyan kişilerin çok daha dikkatli olması gerekiyor.
ERKEN TANI İLE KAYBI DURDURMAK MÜMKÜN
Hastalığın teşhis edilmesi durumunda modern tıp yöntemleriyle kemik kaybının kontrol altına alınabildiğini belirten Bozhan, tedavi sürecini şöyle özetledi: "Hastanın hekim tarafından etraflıca değerlendirilmesi, DEXA ölçümünde düşüklük tespit edildiğinde tedavi olarak vitamin ve mineral destekleri, sağlıklı beslenme planı oluşturulması gerekmektedir. En yaygın osteoporoz ilaçları bifosfonatlardır. Diğer seçenekler monoklonal antikor ilaçlar ve hormon ilişkili terapilerdir." Bozhan, erken tanının hayat kalitesini koruduğunu bir kez daha hatırlattı.