"Acil bir beyin krizi" olarak tanımlanan inme, artık sadece ileri yaş hastalığı olmaktan çıkıyor. Uzmanlar, inme vakalarının yüzde 17'sinin 50 yaş altındaki bireylerde görüldüğünü belirterek, genç yaş grubunda artan riske dikkat çekti. Medicana International İstanbul Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Vugar Jafar, beyne giden damarın tıkanmasıyla gelişen inmede, her dakikada yaklaşık 1 milyon 900 bin nöronun öldüğünü belirterek, "İnmede zamanla yarışmak, tedavi başarısının temelini oluşturur" uyarısında bulundu.
Türkiye'de Korkutan Tablo: Yılda 200 Bin Vaka
İnmenin, dünya çapında ölüm nedenleri arasında ikinci, engelliliğe bağlı yaşam yılı kaybında ise üçüncü sırada yer aldığı belirtildi. Uzman Dr. Vugar Jafar, 1990-2019 döneminde yeni vaka sayısında yüzde 70, ölümlerde ise yüzde 43'lük bir artış olduğunu vurguladı. Türkiye'deki tablonun da benzer olduğunu aktaran Dr. Jafar, "Türkiye'de her yıl ortalama 200 bin kişi inme geçiriyor, bu hastaların yaklaşık 50 bini inme veya komplikasyonları nedeniyle hayatını kaybediyor. En çarpıcı veri ise vakaların yüzde 17'sinin 50 yaş altı bireylerden oluşması. Bu, genç yaş grubunda da riskin ciddi anlamda arttığını gösteriyor" dedi.
'Ağrımıyor' Diye Aldanmayın: İşte O Sinsi Belirtiler

Uzman Dr. Jafar, inmede erken farkındalığın hayat kurtardığının altını çizerek en kritik yanılgıya dikkat çekti: "İnme belirtileri çoğu zaman ağrısız olduğu için hastalar ve yakınları tarafından göz ardı edilebilmektedir." Yüzde ani kayma (asimetri), kolda veya bacakta güçsüzlük, konuşma bozukluğu, görmede bulanıklık ya da denge kaybı gibi bulgular görüldüğünde saniyelerin bile değerli olduğunu belirten Jafar, "Belirtiler geçici olarak düzelmiş olsa bile bu durum mutlaka bir uyarı sinyali olarak değerlendirilmelidir. Bu geçici ataklar, sonraki büyük inmenin habercisidir" diyerek 112 Acil Servis'in aranması gerektiğini vurguladı.
Zamana Karşı Yarış: 'Altın Saat' Hayat Kurtarıyor
İnme tedavisinde başarıyı belirleyen en kritik unsurun zaman olduğunu belirten Dr. Vugar Jafar, "altın saat" olarak adlandırılan ilk 4,5 saatlik süreye dikkat çekti. "Bu sürede özel kan sulandırıcı tedavilerle damardaki pıhtı çözülebilir" diyen Jafar, uygun hastalarda daha ileri bir yöntem olan trombektomi (beyin anjiyografisi) ile pıhtının mekanik olarak çıkarıldığını ve ciddi başarı sağlandığını belirtti. Erken müdahalenin, hastanın kalıcı hasar almasını engellediğini ve yaşam kalitesini koruduğunu vurguladı.
Farkındalık En Güçlü Tedavi
İnme sonrası rehabilitasyon sürecinin, fiziksel ve bilişsel iyileşmede büyük rol oynadığını belirten uzmanlar, asıl tedavinin farkındalıkla başladığını yineliyor. Dr. Jafar, toplumun bu belirtiler konusunda bilinçlenmesinin, binlerce insanın hayata tutunmasını sağlayacağını belirterek, "İnmede en güçlü tedavi, farkındalık ve zamandır" sözleriyle uyarısını tamamladı.
 
                                                                  


 
                                             
       
                       
                       
                     
                     
                     
                     
               
               
                     
                    