Sonbahar, gündüzleri ısıtan güneşiyle yüzünü gösterirken, geceleri aniden düşen sıcaklıklarla adeta bir tuzak kuruyor. Mevsim geçişlerinin bu keskin yüzü, güneş ışığının azalması ve nem oranlarındaki düşüşle birleştiğinde, solunum yolu enfeksiyonları için kırmızı halı seriyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ, bu dönemde nezle, grip ve sinüzit vakalarındaki endişe verici artışa dikkat çekerek hayati uyarılarda bulundu.
Vücudun 'Stres Yanıtı' Bağışıklığı Zayıflatıyor
Peki, mevsim geçişleri bizi neden bu kadar kolay hasta ediyor? Acıbadem Bursa Hastanesi'nden Prof. Dr. Mehmet Karadağ, bu sorunun cevabını vücudun verdiği "stres yanıtı" ile açıklıyor. Gece ve gündüz arasındaki belirgin sıcaklık farklarının, vücudun ısıl denge mekanizmasını alt üst ettiğini belirten Karadağ, "Bu durum, vücudun strese girmesine ve bağışıklık hücrelerinin etkinliğinin azalmasına neden olarak enfeksiyonlara zemin hazırlar" dedi. Prof. Dr. Karadağ, azalan güneş ışığı süresinin de bir diğer kritik faktör olduğunu ekledi: "Güneş ışığının azalmasıyla ciltte D vitamini üretimi düşer, bu da enfeksiyonlara karşı direncimizin azalmasına yol açar."
Risk Grubundakiler İçin Tehlike Çanları Çalıyor
Prof. Dr. Mehmet Karadağ, özellikle bazı grupların bu mevsimsel tehditlere karşı çok daha savunmasız olduğunu vurguladı. Bağışıklık sistemi henüz tam olarak gelişmemiş çocuklar, yaşlılar, kronik hastalığı olan (KOAH, astım, diyabet gibi) bireyler ve hamileler, bu dönemi çok daha dikkatli geçirmek zorunda. Uzman isim, özellikle grip vakalarının bu risk gruplarında çok daha ağır seyredebileceği ve zatürre gibi ciddi komplikasyonlara yol açabileceği konusunda uyardı.
Nezle mi, Grip mi? O Belirtilere Dikkat!
Halk arasında en sık karıştırılan iki hastalığın nezle ve grip olduğunu belirten Prof. Dr. Karadağ, aradaki kritik farkları şöyle açıkladı: "Nezle genellikle daha hafif seyreder; burun akıntısı, boğaz yanması ve hafif halsizlik gibi belirtilerle kendini gösterir. Ancak grip, aniden başlar ve yüksek ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları ile yoğun halsizlik gibi belirtilerle kişiyi yatağa düşürür." Karadağ, bu belirtilere ek olarak tat ve koku kaybı veya nefes darlığı yaşanması durumunda Covid-19 ihtimalinin de mutlaka akla gelmesi gerektiğini belirtti.
Salgından Korunmanın Altın Anahtarı: Aşı ve Önlemler
Gripten korunmanın en etkili yolunun mevsimsel grip aşısı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Karadağ, özellikle risk gruplarının her yıl Eylül-Kasım ayları arasında mutlaka aşılanması gerektiğinin altını çizdi. Aşının, vücuda hastalık yapmayan virüs parçaları vererek bağışıklık sistemini uyardığını ve gerçek virüsle karşılaşıldığında hızlı bir savunma mekanizması geliştirdiğini ifade etti. Prof. Dr. Karadağ, "Bireysel önlemler, toplumsal salgınların önlenmesinde büyük rol oynuyor" diyerek şu önerilerde bulundu:
"Ellerinizi sık sık yıkayın. Kapalı ve kalabalık ortamlarda maske takın. Vücut ısınızı dengede tutmak için katmanlı giyinin. C vitamini açısından zengin meyvelerle beslenin. Ihlamur, zencefil gibi bitki çayları bağışıklığı destekler. Kapalı alanları düzenli havalandırın. Düzenli uyku ve egzersizle bağışıklık sisteminizi güçlendirin."
