Sivas, tarih boyunca medeniyetlere ev sahipliği yapmış, kilit roller üstlenmiş bir şehir. Ancak onu en özel kılan, şüphesiz Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolda attığı sağlam adımlardır. İşte bu adımların yankısı, bugün şehrin tam kalbinde, ziyaretçilerini adeta bir zaman yolculuğuna çıkaran anıtlarla yaşıyor.
Her Kabartma, Tarihi Bir Günü Anlatıyor
Sivas Kongre Müzesi'nin hemen arkasında, eski Orduevi'nin bulunduğu bölgede konumlanan kabartma tablolar, sessiz ama bir o kadar da güçlü bir dille tarihe tanıklık ediyor.
Bu anıtlar, sıradan bir park düzenlemesinden çok daha fazlası; adeta bir açık hava tarih dersi niteliğinde. 2 Eylül 1919'da Mustafa Kemal Atatürk'ün Erzurum'dan Sivas'a gelişiyle başlayan ve 4 Eylül'de toplanan Sivas Kongresi'nin en kritik anları, gün gün bu kabartmalara işlenmiş durumda.
Her bir tablo, o gün alınan kararları, yaşanan gelişmeleri ve verilen milli mücadele ruhunu bugünün nesillerine aktarıyor.
Ziyaretçiler İçin Yaşayan Tarih
Sivaslıların, şehre gelen yerli ve yabancı turistlerin ve memleket hasretiyle Sivas'a koşan gurbetçilerin dinlenmek için sıkça kullandığı bu alan, aynı zamanda bir bilinç ve hafıza mekanı. Banklarda oturup soluklanırken, başınızı çevirdiğinizde kendinizi bir anda Milli Mücadele'nin en hararetli günlerinin içinde buluyorsunuz. Ziyaretçiler, metinleri okuyup kabartmaları incelerken, Sivas'ın sadece bir şehir olmadığını, bir milletin kaderinin yazıldığı kutsal bir toprak olduğunu bir kez daha derinden hissediyor.
Sivas'ı ziyaret eden pek çok kişinin dikkatini çeken ve hayranlık uyandıran bu anıtlar, şehrin tarihine ve Cumhuriyet değerlerine olan sarsılmaz bağlılığının da en somut kanıtı olarak dimdik ayakta duruyor. Burası, tarih kitaplarında okunan bilgilerin, dokunulabilir bir gerçekliğe dönüştüğü o özel yerlerden biri.
