Sivas'ın Gürün ilçesinde, bozkırın ortasında adeta bir vaha gibi parlayan Gökpınar Gölü, görenleri kendine hayran bırakan rengiyle "gökyüzünün yeryüzündeki adresi" olarak anılıyor. Adını, berrak ve turkuaz tonlarındaki, gökyüzünü andıran suyundan alan bu doğa harikası, Sivas'a gelen yerli ve yabancı turistlere en sık tavsiye edilen yerlerin başında geliyor.
Hem Göze Hem Damağa Hitap Ediyor
Kayaların dibinden ve tabanından kaynayan sularla beslenen Gökpınar, aslında iki farklı bölümden oluşuyor. "Küçük Göl" olarak bilinen kısımda, gölün saf ve soğuk sularında lezzetiyle ünlenmiş alabalıklar yetiştiriliyor. "Büyük Göl" ise kartpostallık manzarasıyla tamamen turistik bir keyif alanı olarak hizmet veriyor. Ziyaretçiler, gölün eşsiz maviliğini izleyip huzur bulurken, aynı zamanda bölgedeki tesislerde yetiştirilen taptaze alabalıkların tadına bakma fırsatı buluyor. Bu özellik, Gökpınar'ı hem bir gezi hem de bir lezzet durağı haline getiriyor.
Kötü Günleri Geride Bıraktı, Şimdi Ziyaretçi Akını Bekliyor
Bazı dönemler Sivas'ta yaşanan kene vakaları nedeniyle ziyaretçi sayısında bir miktar azalma yaşansa da, Gökpınar Gölü'nün cazibesi bu durumu kısa sürede geride bırakmasını sağlıyor. Sivaslıların ve şehri ziyaret edenlerin vazgeçilmez duraklarından biri olan göl, şimdilerde en hareketli günlerine hazırlanıyor.
Okulların kapanması ve yaz tatilinin başlamasıyla birlikte, hem Sivas halkının hem de şehir dışından gelecek turistlerin Gökpınar'a ve Sivas'ın diğer turistik bölgelerine yoğun ilgi göstermesi bekleniyor. Eşsiz manzarası ve sunduğu huzurlu atmosfer ile Gökpınar Gölü, bu yaz da Sivas turizminin parlayan yıldızı olmaya aday.
