Üniversitelerin açılmasıyla birlikte on binlerce öğrencinin akın ettiği Sivas'ta, şehrin kendine has iklimi yeni gelenlere "soğuk" bir karşılama yaptı. Gündüzleri 25 dereceyi bulan sıcaklıklara aldanıp ince kıyafetlerle sokağa çıkan öğrenciler, akşam saatlerinde 10 derecenin altına düşen hava ile neye uğradığını şaşırdı.
GÜNDÜZ TİŞÖRT, AKŞAM MONT: GARDROP KRİZİ YAŞANIYOR
Sivas, yazdan kışa geçişin en keskin yaşandığı şehirlerden biri olarak biliniyor. Özellikle eylül ve ekim aylarında gün içinde baharı andıran sıcaklıklar, güneşin batmasıyla yerini adeta ayazlı bir kış gecesine bırakıyor. Bu durum, özellikle şehrin iklimine yabancı olan üniversite öğrencileri için zorlu bir adaptasyon süreci anlamına geliyor. Gündüz sıcaklığına göre giyinen gençler, akşam saatlerinde aniden bastıran soğuk hava nedeniyle zor anlar yaşıyor. Sivaslılar ise duruma daha tecrübeli yaklaşarak, sabah evden çıkarken akşamın soğuğunu hesaba katarak giyinmek zorunda kalıyor.
BU DAHA BAŞLANGIÇ! MEŞHUR 'SİVAS AYAZI' KAPIDA
Şehirde yaşayanların ortak görüşü ise bu günlerin henüz "iyi günler" olduğu yönünde. Şu an yaşanan gece - gündüz sıcaklık farkının, Sivas'ın meşhur sert ve kuru kışının sadece bir habercisi olduğu belirtiliyor. Özellikle şehre yeni gelen ve hayatlarında ilk kez "Sivas Ayazı" kavramıyla tanışacak olan öğrencileri, ilerleyen aylarda çok daha çetin bir kış mevsiminin beklediği ifade ediliyor. On binlerce öğrencinin, kemikleri titreten o meşhur Sivas Ayazı ile ne zaman tanışacağı ise şimdiden merak konusu.
