Sivas'ın yoğun şehir hayatından ve gürültüsünden sadece 52 kilometre uzaklıkta, adeta başka bir boyuta açılan bir kapı var: Yıldız Beldesi'ndeki Değirmenaltı Şelalesi. Halk arasında "Saklı Cennet" olarak anılan bu doğa harikası, el değmemiş yapısı, berrak suları ve insana terapi gibi gelen sesiyle duyanları ve görenleri kendine çağırıyor.
ANKARA'DAN SİVAS'A UZANAN HAYRANLIK
Değirmenaltı Şelalesi'nin ünü, sadece Sivas sınırlarında kalmıyor. Arkadaşını ziyaret etmek için Ankara'dan gelen Şükrü Zor, Sivas'ta gezdiği yerler arasında en çok burayı beğendiğini söylüyor. "Ülkemizin böylesi güzel yerlerini ziyaret etmek bana çok keyif veriyor. Yıldız Şelalesi'ni gezip fotoğraflar çekindik ve anı biriktiriyoruz. Burası çok güzel, doğal bir güzellik," diyerek bölgenin atmosferinden ne kadar etkilendiğini dile getiriyor. Ziyaretçiler, şelalenin önünde durup o anı ölümsüzleştirmeyi ihmal etmiyor.
"İNSAN YAPILARININ OLMAMASI HUZUR VERİYOR"
Bölgenin müdavimlerinden Mustafa İmece ise şelalenin en büyük özelliğinin bozulmamış dokusu olduğunu vurguluyor. "El değmemiş ve doğal güzelliğini koruyabilen yerlerden bir tanesi," diyen İmece, sözlerine şöyle devam ediyor: "Etrafında insan yapılarının olmaması, şelalenin doğal yapısıyla kalması insana huzur veriyor. Zaman zaman geliyoruz, çocuklar da çok seviyor. Bol bol fotoğraf çekinip anı biriktirdik ve mangal yapıyoruz."
Değirmenaltı Mağaraları ile birlikte bölgeye doğal bir zenginlik katan şelale, özellikle hafta sonları çevre il ve ilçelerden gelen doğaseverlerin ve ailelerin vazgeçilmez kaçış noktası haline gelmiş durumda. Eğer siz de betonun gri renginden sıkılıp yeşilin ve mavinin en saf haline tanıklık etmek isterseniz, Sivas'ın bu Saklı Cenneti keşfedilmeyi bekliyor.