Bir terör örgütünün silah bırakma kararı alması gibi hassas süreçler, beraberinde farklı riskleri de getirebiliyor. Bu risklerin başında ise süreci akamete uğratmayı hedefleyen dezenformasyon kampanyaları geliyor.
Sivaslı akademisyen: Provokasyona dikkat! O görüntüler sahte olabilir! pic.twitter.com/JXI7R5Vzmh
— Bizim Sivas Gazetesi (@bizimsivascomtr) May 13, 2025
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Doç. Dr. Sefer Darıcı, özellikle sosyal medya ve yurt dışı kaynaklı yayınlar aracılığıyla yayılan sahte içeriklere karşı toplumu uyardı ve "Olmayan içerikler gerçekmiş gibi sunulabilir," dedi.
Yapay zeka ve deepfake tehdidi büyüyor
Terör örgütünün silah bırakma kararı kamuoyunda yankı bulurken, bu olumlu havayı bozmaya yönelik girişimler de hız kesmiyor. Doç. Dr. Sefer Darıcı, son dönemde yapay zekâ ile üretilen ve "deepfake" teknolojisi kullanılarak oluşturulan sahte görüntü ve videoların sayısındaki ciddi artışa dikkat çekti.
Bu tür içeriklerin, toplumsal hassasiyetleri kaşıyarak kamuoyunu yanıltma, provoke etme ve barış umutlarını yeşerten süreci manipüle etme amacı taşıyabileceğini belirtti. Darıcı, "Bu hassas süreçteki sosyal medya paylaşımları, birçok insanı farklı duygu durumlarına sokabilir ve toplumsal olarak da tetikleyici unsurlar içerebilir," diye ekledi.
Doç. Dr. Darıcı: "Yoğun tepkiler oluşturabilir, propaganda malzemesi yapılabilir!"
Sosyal medya üzerinden yayılan bilgilerin mutlaka ön kontrolden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Sefer Darıcı, şu önemli noktalara değindi: "Terör örgütünün silah bırakma kararı sonrası, süreci baltalamaya yönelik yurt dışı kaynaklı yayınlar görüyoruz. Bu sürecin sağlıklı işlemesi için sosyal medyadaki dezenformatik içeriklere çok dikkat etmek gerekiyor.
Deepfake gibi araçlarla aslında olmayan görüntüler oluşturulabilir veya var olmayan içerikler farklı anlamlar yüklenerek sunulabilir. Bu tür içerikler, toplumda yoğun tepkilere yol açabilir. Farklı gruplar, amacı önceden belirlenmiş propaganda malzemesi yapmak için bu içerikleri veya kişileri kullanabilir. Bu nedenle sosyal medya paylaşımlarının doğruluğu ve anlamı mutlaka kontrol edilmeli."
Vatandaşlardan kamu personeline, gazetecilerden televizyonculara herkes tetikte olmalı!
Bu tür dezenformasyon faaliyetlerine karşı sadece vatandaşların değil, kamu personelinin de son derece dikkatli olması gerektiğini ifade eden Darıcı, "Kimi zaman oldukça gerçekçi görünen bir içerik, tamamen bir propaganda malzemesine alet edilebiliyor ya da propaganda malzemesinin ta kendisi olabiliyor" dedi.
Darıcı, uyarılarını şöyle sürdürdü: "Paylaşımların kimden geldiğine, kaynağına, içeriğine, bu içeriklerdeki fotoğraf ve video gibi unsurların gerçek olup olmadığına, yapay zekâ ile üretilip üretilmediğine ve herhangi bir manipülasyon içerip içermediğine dikkat etmek hayati önem taşıyor.
Aynı durum haberciler için de geçerli. Çok paylaşım alan bir içeriğin sonradan yapay zekâ ürünü veya propaganda unsuru olduğu ortaya çıkabiliyor. Gazeteciler, televizyoncular ve kamu görevlileri, böylesi hassas bir süreçte bu içeriklere karşı son derece uyanık olmalı."