Sivas Cumhuriyet Üniversitesi yerleşkesi içinde yer alan Ozanlar Parkı, adeta kaderine terk edilmiş durumda. Türk halk Müziği'nin değerli Sivaslı ozanlarına ithafen yapılan park, şu an ne yazık ki onları yâd etmekten çok, ihmalin simgesi haline gelmiş.

Parkın girişindeki "Ozanlar Parkı" yazısı neredeyse silinmiş; bir zamanlar gururla sergilenen kitabeler, bakımsızlıktan çatlamış ve kırılmış. Aşık Veysel’in unutulmaz sözü "Benim sadık yârim kara topraktır" yazılı mermer yapı bile otlarla kaplanmış, kırık dökük haliyle ziyaretçilerini değil, hüznü karşılıyor. Parkın çevresini saran duvarların sıvaları dökülmüş, yosunlar ve yabani otlar duvar diplerini sarmış durumda.

Tarihi Dokuya Beton Darbesi Sivas’ın Göz Bebeği Çifte Minare'nin Yanına Beton Döküldü Tarihi Dokuya Beton Darbesi Sivas’ın Göz Bebeği Çifte Minare'nin Yanına Beton Döküldü

Ozanların adını taşıyan bu anlamlı park, üniversite içinde bulunmasına rağmen uzun süredir sahipsiz bırakılmış. Öğrencilerin, akademisyenlerin ve ziyaretçilerin uğrak noktası olması gereken bu alan, şimdilerde sessizce yok olmayı bekliyor.

Sivas’ın kültürel hafızasında derin izler bırakan halk ozanlarını yaşatmak için yapılan bu parkın bu halde olması, hem şehir halkını hem de üniversite camiasını düşündürüyor. Üniversite yönetiminin bir an önce duruma müdahale ederek, parkta çevre düzenlemesi ve kapsamlı bir restorasyon çalışması başlatması bekleniyor.

Sivas’ta ozanlar garip, parklar da bir garip…


Muhabir: Enes Bulut