Sivas’ın köklü ve geleneksel lezzetlerinden biri olan kavurga, şehrin sokaklarında giderek daha az tanınır hale geliyor. Özellikle genç kuşağın bu atıştırmalığı bilmediğini söyleyen kuruyemişçi esnafı Sinan Arslan, kavurganın Sivas’ta değil, gurbette yaşatıldığını dile getiriyor.
“Kavurga bizim geleneksel atıştırmalığımız. Ama artık gençler neredeyse hiç bilmiyor. Tezgâha koyuyorum ama yerli müşteriden pek talep olmuyor” diyor Arslan. Onun gözlemlerine göre, kavurgaya en büyük ilgi yaz aylarında Sivas’a gelen İstanbul’daki Sivaslılardan ve yurtdışında yaşayan hemşerilerinden geliyor:
“İstanbul’da yaşayan Sivaslılar yazın geldiğinde paket paket alıyorlar. Hatta bazıları bavulla yurtdışına götürüyor. Biz burada modern atıştırmalıkların peşindeyiz ama dışarıdaki Sivaslılar bu geleneksel tadı unutmuyor.”
Kavurga, buğdayın az miktarda yağla, kısık ateşte kavrulmasıyla hazırlanıyor. Bazıları sade tüketse de, özellikle çedeneli (kenevir tohumu katılmış) olanı tercih ediliyor. Sinan Arslan bu konuda da şöyle diyor: “Biz çedeneli kavurga satıyoruz. Tadını daha güzel yapıyor. Eskiden herkes böyle tüketirdi zaten. Ama artık bunu bilen bile azaldı.”
Sivas’ta raflarda tozlanmaya yüz tutan kavurga, dışarıdaki Sivaslılar sayesinde hem geleneksel kimliğini hem de lezzetini korumayı başarıyor. Yıllar geçse de, bazı tatlar geçmişle olan bağı ayakta tutmaya devam ediyor. Kavurga da bunlardan biri.