Türkiye'nin teknoloji alanındaki bağımsızlık hedeflerine Sivas'tan büyük bir katkı geliyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Nanofotonik Uygulama ve Araştırma Merkezi (CÜNAM) tarafından hazırlanan ve yarı iletken (çip) üretiminde çığır açması beklenen yapay zeka projesi, TÜBİTAK tarafından desteklenmeye hak kazandı.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, "MOVPE Tabanlı Yarıiletken Büyütmelerinin Yapay Zekâ Destekli Optimizasyonu: Teknolojik Bağımsızlık ve Sürdürülebilir Üretim” başlıklı projesiyle, Türkiye'nin en prestijli destek programlarından biri olan TÜBİTAK 1005 – Ulusal Yeni Fikirler ve Ürünler Araştırma Destek Programı'ndan yeşil ışık aldı.
Projenin yürütücülüğünü, CÜNAM araştırmacısı ve Mühendislik Fakültesi Nanoteknoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlkay Demir üstlenirken, proje ekibinde Doç. Dr. Ahmet Gürkan Yüksek, Doç. Dr. İsmail Altuntaş ve doktora öğrencisi Gamze Yolcu gibi önemli isimler yer alıyor.
YAPAY ZEKA İLE SIFIR HATA, MAKSİMUM VERİM
Peki, bu proje neden bu kadar önemli? Günümüz teknolojisinin temelini oluşturan yarı iletkenlerin (çiplerin) üretimi, son derece hassas, maliyetli ve zaman alan bir süreç. CÜNAM'da bulunan yüksek teknolojili MOVPE sistemiyle gerçekleştirilen bu üretim, genellikle manuel yöntemlerle kontrol ediliyor ve bu da hata payını, zaman kaybını ve maliyetleri artırıyor.
İşte bu noktada Sivas'taki bilim insanlarının projesi devreye giriyor. Projenin temel amacı, bu karmaşık üretim sürecini yönetecek, sürekli öğrenecek ve en iyi hale getirecek bir yapay zeka modülü geliştirmek. Bu yapay zeka "ustası", üretimdeki tüm kritik parametreleri analiz ederek süreci en verimli, en hatasız ve en düşük maliyetli şekilde yönetecek. Böylece, daha güvenilir ve tekrarlanabilir bir üretim yapısı kurulacak.
HEDEF: TEKNOLOJİK BAĞIMSIZLIK VE TİCARİ BAŞARI
Bu projenin hedefleri sadece laboratuvarla sınırlı değil. Geliştirilecek yapay zeka destekli sistemin, Türkiye'nin dışa bağımlı olduğu yüksek teknoloji alanında önemli bir boşluğu doldurması hedefleniyor. Maliyetleri düşürmesi, çevreye duyarlı olması ve patentlenebilir özgün bir algoritmaya sahip olması beklenen sistemin, yüksek bir ticarileşme potansiyeli bulunuyor.
Proje ekibi, geliştirecekleri bu teknolojinin kısa vadede Türkiye'deki ve dünyadaki araştırma merkezleri ile üretici firmalar tarafından kullanılmasını, uzun vadede ise yarı iletken endüstrisinde bir standart haline gelmesini öngörüyor. Sivas'ta geliştirilen bu teknoloji, Türkiye'nin "milli teknoloji hamlesi" vizyonuna doğrudan katkı sağlayacak stratejik bir adım olarak görülüyor.