Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, son dönemdeki enflasyon verilerine ilişkin sert bir eleştiri ve çarpıcı bir karşılaştırma yaptı. Sosyal medya hesabından yayımladığı mesajla, enflasyonla mücadelede "başarı hikayesi" olarak sunulan düşüşün, aslında dünya standartlarında hala bir kriz anlamına geldiğini savundu.
"Onların Dünyasında %31 Alarm Demektir"
Ağıralioğlu, mesajına normallerin çok farklı olduğu bir ülke senaryosuyla başladı. "Düşünün ki, enflasyonun %1 olduğu bir ülkede söz alıyorsunuz. Orada insanlar, fiyatların yerinden bile kıpırdamadığı bir düzenin içinde yaşıyor" ifadelerini kullandı. Ardından, buradan hareketle Türkiye'deki durumu şöyle eleştirdi: "Sonra dönüp 'Bizde enflasyonu %70’lerden %31’e düşürdük' diyorsunuz. Kulağa nasıl geliyor biliyor musunuz? Onların dünyasında %31, 'alarm veriyor' demektir; bizde ise 'başarı hikâyesi' diye sunuluyor."
Ekonomik Gerçeklik ve Anlatılmak Zorunda Kalınan Hikayeler
Ağıralioğlu'nun vurguladığı temel mesele, ekonomik gerçeklik ile sunulan başarı anlatısı arasındaki uçurum. Söylemlerin, dünyanın genel kabulünün çok gerisinde kalan bir tabloyu olumlu göstermek zorunda kalındığını ima etti. "İşte mesele tam burada saklı: Biz, dünyanın normal kabul ettiği krizi 'iyileşme' diye anlatmak zorunda kaldığımız bir ekonominin içindeyiz" diyerek, bu durumun ekonomi yönetiminin içinde bulunduğu açmazı yansıttığını savundu.
"Bu Hikayeler Gelişmiş Ekonomilerde Değil, Venezuela'da Makul Karşılanır"
Konuşmasını daha da sertleştiren Ağıralioğlu, bu tür "mission impossible" (imkansız görev) hikayelerinin artık gelişmiş ekonomilerde değil, ekonomik krizle anılan ülkelerde daha makul karşılanabileceğini öne sürdü. "Suriye’de, Sudan’da, Venezuela’da daha makul karşılanacağını söylemek mecburiyetindeyiz. Orada belki gülümsemezler; hatta 'Kolay gelsin' diye takdir bile ederler" şeklinde konuştu. Bu ifadeler, Türkiye ekonomisinin küresel standartlardan ne kadar uzaklaştığına dair acı bir ironi ve uyarı olarak yorumlandı.
Anahtar Parti Genel Başkanı, eleştirisini şu sözlerle özetledi: "Çünkü gerçek budur: Dünyanın yürüdüğü yoldan ne kadar uzaklaştığımızı rakamlar değil, mecbur kaldığımız cümleler ortaya koyuyor." Ağıralioğlu'nun bu çıkışı, enflasyonun vatandaşın cebindeki etkisi ile resmi söylem arasındaki farkı tekrar gündeme getirirken, ekonomik performansın nasıl değerlendirilmesi gerektiğine dair bir tartışma başlattı. Yaşanan düşüşün gerçek bir rahatlamaya işaret edip etmediği, yoksa temel sorunlar devam ederken nispi bir iyileşme mi olduğu, kamuoyunda sorgulanmaya devam ediyor.
