Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda devam eden “2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi” görüşmelerinde dikkat çeken bir konuşma yaptı. Haftalardır süren yoğun komisyon çalışmalarına saygı duyduğunu belirterek sözlerine başlayan Arıkan, konuşmasının merkezine “AK Parti bütçelerinin Türkiye’ye yaşattıkları” ifadesini koydu.
Arıkan, bütçenin bir ülkenin ekonomik bağımsızlığını, kaynak kullanımını ve kalkınmaya verilen önemi gösteren en temel belge olduğunu vurguladı. “Bütçe; ne olup ne olmadığının beyanıdır” diyen Arıkan, üretim yerine faize, kalkınma yerine betona öncelik veren bir zihniyetin yıllardır ülkeyi açık bütçelerle yönettiğini belirtti.
“23 yıldır denk bütçe yapılmayan bir ülke olur mu?”
Konuşmasının en çok dikkat çeken bölümünde Arıkan, iktidarın bütçe performansını bir bakkal dükkanı örneğiyle anlatarak şunları söyledi:
“Bir dükkânı 23 yıl devralan birinin her yıl zarar ettiğini görseniz o dükkânı teslim eder misiniz? Bir kez bile denk bütçe akıllarına gelmiyor. Böyle bir anlayışa bakkal dükkânı bile teslim edilmez.”
AK Parti kadrolarının söylemleriyle bütçeleri arasında çelişki olduğunu söyleyen Arıkan, Meclis’e sunulan her bütçenin bu çelişkiyi daha da görünür kıldığını ifade etti.
“AK Parti bütçe açığını normalleştirdi”
Arıkan, bütçenin daha en başında açıkla başladığını belirterek hükümetin bu tabloyu artık olağan bulduğunu söyledi. En büyük çabanın vatandaştan daha fazla vergi almak olduğunu dile getirdi.
2026 yılı için öngörülen 15,6 trilyon TL vergi gelirine rağmen bunun yine yeterli olmayacağını belirten Arıkan, dolaylı vergilerin bütçede yüzde 65’i bulduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“Ekmek alan asgari ücretli ile ülkenin en zengini aynı vergiyi ödüyor. Ama bütçede 3,5 trilyon liralık ‘vergi harcaması’ var. Bu, zenginlerden alınmayacak vergidir. Bu hükümet zenginlerin hükümetidir.”
Arıkan, Türkiye’nin temel üretici kesimlerinin bütçede yeterli karşılık bulamadığını belirterek tarıma ayrılan payın binde 9 olduğunu vurguladı. Emeklinin, asgari ücretlinin, esnafın ve sanayicinin bütçede yerinin olmadığını söyleyen Arıkan:
“Bu bütçede ne çiftçi var, ne emekli var, ne de asgari ücretli! Sadece yükünü taşıyanlar var.” dedi.
“Faiz giderleri Millî Eğitim’den bile büyük”
Faiz kaleminin 2 trilyon 741 milyar lirayı bulduğunu, bunun birçok bakanlığı geride bırakan devasa bir rakam olduğunu söyleyen Arıkan, ironik bir ifadeyle:
“Oldu olacak bir de Faiz Bakanlığı kurun.” sözleriyle dikkat çekti.
Ekonomi yönetimine de sert mesajlar veren Arıkan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in sürekli dış finans çevreleriyle görüşmesini eleştirdi. Arıkan:
“Londra’da, Washington’da toplantı yapan Sayın Şimşek’i bir kere Kayseri’de OSB’de sanayiciyle görmedik. Bir dakika da bu milletin emeklisine, esnafına ayırsın.” dedi.
Arıkan, gençlik, kadın, bağımlılıkla mücadele gibi toplumun temel sorun alanlarına ayrılan payların faiz ödemelerinin yanında yok hükmünde kaldığını söyledi. Bütçenin geleceği değil yükü büyüttüğünü savundu.
Türkiye’de ekonomik adaletsizliğin toplumsal barışı bozduğunu belirten Arıkan, son dönemde artan güvensizlik, liyakatsizlik, yoksulluk ve umutsuzluk ortamını da hatırlattı.
“Bu bütçeyi ve bu zihniyeti reddediyoruz”
Konuşmasını sert bir çıkışla tamamlayan Arıkan, Saadet Partisi olarak hem bütçe teklifini hem de bu bütçeyi oluşturan anlayışı reddettiklerini belirterek sözlerini şöyle bitirdi:
“Milletin sırtına yük olan bu bütçeyi onaylamamız mümkün değildir. Hiçbir derde derman olmayan bu bütçeyi reddediyoruz.”