Sivas'ın kalbinde, eski Yüncüler Çarşısı'nın sessizliğinde, 58 yıllık bir ömür bu kadim sanata adanmış durumda. Hamdi Demirhan, babasının mirası olan yün yorgancılığı mesleğini, modern dünyanın dayattığı unutkanlığa karşı inatla sürdürüyor. Oysa bir zamanlar Sivas'ın her köşesinde yankılanan yün ustalarının tok sesleri, şimdilerde sadece nostaljik bir anı olarak kalmış durumda.
Düğün hazırlıklarının vazgeçilmezi olan, gelin ve damat için özenle hazırlanan yün yatak ve yorganlar, annelerin sevgi dolu dokunuşlarıyla anlam bulurdu. Ancak bu gelenek, silikon ve sünger yatakların yükselişiyle birlikte tarihin tozlu sayfalarına karışmak üzere. Hamdi Usta, bu değişimin yün yatağın kıymetini unutturduğunu hüzünle dile getiriyor.
"Yün yatakta yatmak daha sağlıklıdır. Eskiden makatların üstüne sererdik, sabahları dinç kalkardık" diyen Demirhan, modern yatakların konfor sunsa da aynı dinlendirici etkiyi yaratmadığına inanıyor. Eskiden halk arasında yün yatak ve yorganlara verilen 'döşek' isminin bile unutulduğunu hatırlatması, kaybın derinliğini gözler önüne seriyor.
Sivas'ın yüzyıllardır süregelen yün yorgan geleneği, Hamdi Demirhan'ın usta ellerinde son temsilcilerinden birini buluyor. Ancak bu değerli kültürün geleceği, onun da yüreğinde bir endişe olarak büyüyor.