Saadet Partisi Sivas İl Başkanı Mehmet Zahit Tokgöz, son günlerde yaşanan hukuksuz uygulamalar ve siyasi baskılarla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Tokgöz, Türkiye'nin hukuk devleti ilkesinden uzaklaştığını ve kabile devleti görüntüsü verdiğini ifade etti.
“Biz hukuk devleti dedikçe, ülke kabile devletine döndü. Biz adalet dedikçe, hukuksuzluklar arttı. Biz özgürlük dedikçe, gözaltılar sıradanlaştı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın diplomasının iptal edilmesi ve hemen ardından gözaltına alınması, artık yargının siyasete ne denli alet edildiğini gözler önüne sermiştir. 30 yıl önce alınmış bir diploma, 30 yıl sonra iptal ediliyorsa; bu, bir hukuk garabetidir. Bu keyfilik, ülkemizi ileriye değil, geriye götürmektedir.”
"SİYASİ RAKİPLERİ HUKUK YOLUYLA TASFİYE ETME DÖNEMİ BAŞLADI"
Başkan Tokgöz, yargının bağımsızlığının kalmadığını vurgulayarak şöyle devam etti:
“Türkiye’de yasalar, kişilere ve siyasi tercihlere göre farklı işletiliyor. Yargı bağımsız değil, yürütmenin gölgesinde karar veriyor. Bir hukuk devletinde kuvvetler ayrılığı esastır. Ancak bugün yasama, yürütme ve yargı, adeta tek elde toplanmıştır. Bu tablo, demokrasinin ruhuna da hukuk düzenine de aykırıdır.
"GAZZE İÇİN SESSİZ KALANLAR, ZALİMLİĞE ORTAKTIR"
Sivas İl Başkanı Tokgöz, Gazze’de yaşanan zulme de dikkat çekerek İslam ülkelerinin sessizliğini eleştirdi:
“İsrail, Gazze'de her gün çocukları, kadınları, masum sivilleri katlediyor. Ancak İslam ülkeleri bu vahşet karşısında tepkisiz. Türkiye ise sözde kınamaların ötesine geçemiyor. Biz Saadet Partisi olarak aylardır ifade ediyoruz: Diplomatik ve ekonomik yaptırımlar uygulanmalı, D-8 ve Türk Devletler Teşkilatı derhal toplanmalı, Gazze’ye insani yardım koridoru açılmalı ve barış gücü oluşturulmalıdır. Aksi takdirde bu sessizlik, zulme ortaklık anlamına gelir.”
"ADALETİN EGEMEN OLDUĞU BİR TÜRKİYE İÇİN MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ"
“Milletimiz adalet istiyor, özgürlük istiyor, hukukun üstünlüğü istiyor. Biz Saadet Partisi olarak bu taleplerin sözcüsüyüz. Gerek Sivas’ta gerek Türkiye’nin dört bir yanında, baskılara ve hukuksuzluğa karşı dimdik durmaya devam edeceğiz. Hem içeride adaletin tesisi hem de dış politikada mazlumların yanında yer almak için mücadelemiz sürecektir.”