Sivas'ın yüce Kızıldağ eteklerinden doğarak Anadolu'ya hayat veren Kızılırmak için tehlike çanları çalıyor. Samsun’da düzenlenen "Kızılırmak Havza Su Kurulu Toplantısı"nda yapılan açıklamalar, Türkiye'nin yakın gelecekte ciddi bir su sorunuyla karşı karşıya kalabileceğini gözler önüne serdi. Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri, acil önlem alınmazsa ülkenin 2030'dan sonra "su kıtlığı çeken ülkeler" arasına girebileceği uyarısında bulundu.

"SU KITLIĞI ÇEKEN ÜLKE OLACAĞIZ"

Toplantıda konuşan Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Satuk Buğra Fındık, Türkiye'nin mevcut su durumu ve gelecekteki risklere dair çarpıcı ifadeler kullandı. Fındık, "Şu an ülkemiz aslında su stresi çeken bir ülke ama 2030 yılından sonra artık biz önlem almazsak, yine aynı şekilde faaliyetlerimizi sürdürürsek eğer, su kıtlığı çeken ülkeler pozisyonuna gireceğiz," diyerek durumun ciddiyetini vurguladı. Bu uyarı, Sivas'tan başlayarak geçtiği 14 ile can veren Kızılırmak Havzası'nın geleceği hakkında derin endişelere yol açtı.

Erdoğan'dan O 9 Hükümlü İçin Af Kararı!
Erdoğan'dan O 9 Hükümlü İçin Af Kararı!
İçeriği Görüntüle

SAMSUN VALİSİ TAVLI: "KIZILIRMAK'I SADECE FOTOĞRAFLARDA İZLEYEBİLİRİZ"

Samsun Valisi Orhan Tavlı ise konuşmasında, Sivas'tan doğan Kızılırmak'ın önemine ve karşı karşıya olduğu tehditlere dikkat çekti. Vali Tavlı, "Sivas'ta Kızıldağ'ın eteklerinden doğduktan sonra Kayseri'den Ankara'ya, Çorum'dan Samsun'a kadar uzanan güzergahta tam 14 ilimizi kapsayan geniş bir coğrafyanın can damarı olan Kızılırmak, taşıdığı suyla havzadaki illere hayat vermekte, tarımsal üretimin ve tarımsal ekonomimizin temelini oluşturmaktadır" dedi.

Ancak bu eşsiz mirasın tehlikede olduğunu belirten Tavlı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle son yıllarda etkisini iyiden iyiye hissettirmeye başlayan iklim değişikliği ve hızla artan doğamıza, toprağımıza zarar veren su kirliliği bu kadim havzayı tehdit etmekte, artan sıcaklıklar, düzensiz yağış rejimleri ve insan faaliyetlerinin neden olduğu kirlilik Kızılırmak'ın debisini düşürmekte, su kalitesini olumsuz etkilemekte ve ekosistem üzerindeki baskıyı da gün geçtikçe arttırmaktadır.

Eğer bugün hep birlikte bu tehditlere karşı gerekli adımları hızlı ve etkin bir şekilde atmazsak, gelecek nesillerimize ne yazık ki sadece kuruyan nehir yatakları, verimsiz topraklar ve Sivas'tan doğan Kızılırmak'ın tertemiz suyla dolu olduğu güzel günleri yansıtan fotoğraflarını sadece hep birlikte çerçevelerde izlemek zorunda kalabiliriz."

Bu açıklamalar, Sivas'tan başlayarak tüm havzayı etkileyen su sorununa karşı acil ve kapsamlı bir eylem planının hayata geçirilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Kaynak: İHA