Türkiye, doğal afetlerle sık sık sınanan bir ülke. Depremler, seller ve heyelanlar kadar, orman yangınları da ne yazık ki acı bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle yaz aylarında ülkenin dört bir yanından gelen yangın haberleri yürekleri dağlarken, Sivas'tan gelen son manzaralar endişeleri daha da artırdı. Ormanlık alanlardaki yanmış ağaçların iç sızlatan görüntüleri, doğa katliamının ve vurdumduymazlığın ne denli büyük bir tehdit olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

2024 yılı orman yangını bilançosu korkutucu!

Orman Genel Müdürlüğü'nün (OGM) açıkladığı 2024 yılı verileri, durumun ciddiyetini rakamlarla ortaya koyuyor. Geçtiğimiz yıl Türkiye genelinde tam 3 bin 797 orman yangını kayıtlara geçti. Bu yangınlar sonucunda ise 27 bin 485 hektarlık devasa bir orman alanı maalesef küle döndü. Bu rakamlar, sadece ağaçların değil, aynı zamanda içinde yaşayan binlerce canlının ve ekosistemin de yok olduğu anlamına geliyor. Ülke turizmi için de büyük öneme sahip bu yeşil cennetler, ne yazık ki bazen basit bir ihmal veya bilinçsizlik nedeniyle kaybediliyor.

Anadolu'nun kesişim noktası Sivas'ta tehlike çanları çalıyor!

Sivas, coğrafi konumu itibarıyla Karadeniz, Akdeniz ve Doğu Anadolu iklimlerinin kesiştiği, kendine özgü bitki örtüsü ve yer yer sık ormanlık alanlarıyla öne çıkan nadide şehirlerimizden biri.

Sivas'ta sofraların vazgeçilmezi fiyatıyla şaşkına çeviriyor
Sivas'ta sofraların vazgeçilmezi fiyatıyla şaşkına çeviriyor
İçeriği Görüntüle

Ancak bu doğal zenginlik, özellikle piknik veya farklı amaçlarla ormanlık alanlarda yakılan bilinçsiz ateşler nedeniyle büyük bir risk altında. Kontrolsüzce yakılan ve söndürülmeden bırakılan ateşler, Sivas'ın paha biçilmez doğasını geri dönüşü olmayan bir yıkıma sürükleyebiliyor. Ormanlık alanlardaki yanmış ağaç kalıntıları, bu acı gerçeğin en somut kanıtı.

Duyarsızlık vicdanları yaralıyor: Çözüm ne?

Orman yangınlarının büyük bir kısmının insan kaynaklı olduğu biliniyor. Anız yakma, söndürülmeyen sigara izmaritleri, kontrolsüz piknik ateşleri gibi sebeplerle çıkan yangınlar, telafisi mümkün olmayan zararlara yol açıyor. Bazı vatandaşların bu konudaki duyarsızlığı ise sadece doğayı değil, aynı zamanda toplum vicdanını da yaralıyor.

Yetkililerin ormanlık alanlarda denetimleri artırması, caydırıcı önlemler alması ve vatandaşları bilinçlendirme çalışmalarına hız vermesi büyük önem taşıyor. Ancak asıl sorumluluk hepimizde. Doğaya saygılı olmak, ormanlık alanlarda ateş yakmamak, en ufak bir duman görüldüğünde yetkililere haber vermek gibi basit adımlar, Sivas'ın ve Türkiye'nin yeşil geleceğini korumak adına hayati önem taşıyor.

Muhabir: Selim Çetinkaya