Anadolu’nun Kalbinde 800 Yıllık Bir Miras: Çiğdemli Köyü
Sivas’ın tarihî ilçesi Divriği, yalnızca UNESCO Dünya Mirası Ulu Cami ve Darüşşifası’yla değil, aynı zamanda Çiğdemli Köyü gibi köklü yerleşim alanlarıyla da dikkat çekiyor. Eski adı Tuğut Köyü olan bu yerleşim, yaklaşık 800 yıllık tarihiyle Türklerin Anadolu’daki ilk köylerinden biri olarak kabul ediliyor.
Doğal yapısını ve mimari dokusunu asırlarca korumayı başaran köy, adeta açık hava müzesi niteliğinde.

Taş ve Ahşabın Uyumuyla İnşa Edilen Tarihi Evler
Çiğdemli Köyü’nün mimari yapısı, onu diğer Anadolu köylerinden ayıran en dikkat çekici özelliklerden biridir. Evler, bölgeye özgü düz ve yassı sal taşlarından yapılmış olup, taş ocaklarından özenle taşınan malzemelerle inşa edilmiştir.
Yapılarda kullanılan “kırlangıç kanadı” örgü tekniği, hem dayanıklılığı artırmış hem de özgün bir estetik kazandırmıştır.
Taş ve ahşabın uyum içinde kullanıldığı bu evler, yüzlerce yıldır doğayla bütünleşmiş bir mimari denge oluşturur.
Dar Sokaklarda Zaman Yolculuğu
Köyün dar, taş döşeli ve eğimli sokaklarında dolaşırken tarihin izlerini her adımda hissetmek mümkündür. Yaklaşık 300 yıllık geçmişe sahip evlerin hâlâ ayakta olması, köyün mimari sağlamlığını ve geleneksel inşaat bilgisini gözler önüne seriyor.
Evliya Çelebi’nin ünlü Seyahatname’sinde “150 haneli, bağlı-bahçeli, mamur bir köy” olarak tanımladığı Çiğdemli, bugün “Kentsel Sit Alanı” ilan edilerek koruma altına alınmıştır.
Kültürel ve Turistik Değer Taşıyan Bir Hazine
Sivas’ın köklü tarihini yerinde görmek isteyenler için Çiğdemli Köyü eşsiz bir duraktır. Yalnızca taş evleriyle değil, köyün dokusunda hissedilen Anadolu Türk kültürünün izleriyle de büyüleyicidir.
Her mevsim farklı bir güzelliğe bürünen köy, fotoğraf tutkunlarından tarih meraklılarına kadar herkese ilham verir.
Sivas’a yolunuz düşerse, Divriği’nin gizli hazinesi Çiğdemli Köyü’nü mutlaka ziyaret edin. Burada yalnızca taş duvarlar değil, 800 yıllık bir tarihin sessiz hikâyesi sizi karşılayacak