Türkiye'yi etkisi altına alan kuraklık, doğanın kalbine en acı darbelerden birini vurdu. Tokat’ın Sulusaray ilçesinde, bir zamanlar göçmen kuşların cıvıltılarıyla şenlenen ve adeta bir kuş cenneti olan Uylubağı Göleti, tamamen kuruyarak yürekleri burkan bir manzaraya büründü. Flamingoların, yaban ördeklerinin dans ettiği o masmavi suların yerinde şimdi devasa çatlaklarla dolu, ölü bir toprak parçası uzanıyor.
Bir Zamanların Kuş Senfonisiydi
Sulusaray ilçe merkezine yaklaşık 15 kilometre mesafede bulunan Uylubağı Göleti, yıllardır yüzlerce göçmen kuşun en önemli konaklama ve beslenme alanlarından biriydi. Özellikle flamingo, yaban ördeği ve balıkçıl gibi onlarca farklı türe ev sahipliği yapan gölet, bahar ve sonbahar aylarında adeta bir görsel şölen sunuyordu. Kuş gözlemcileri ve doğa fotoğrafçıları için vazgeçilmez bir rota olan bu alan, ekolojik dengenin en canlı tanıklarından biri olarak biliniyordu.
Şimdi Yerinde Yeller Esiyor
Ancak bu yıl yaşanan şiddetli kuraklık ve yetersiz yağışlar, bu canlı tabloyu tamamen sildi. Önce su seviyesinin çekilmesiyle bataklığa dönen gölet, sıcakların da etkisiyle son damlasına kadar kurudu. Geriye ise üzerinde bembeyaz bir tuz tabakası oluşmuş, güneşin altında taşlaşmış ve metrelerce derinlikte çatlakların oluştuğu çorak bir arazi kaldı. O cıvıl cıvıl kuş seslerinin yerini, rüzgarın uğultusuyla birleşen derin bir sessizlik aldı.
Gölün Ortasında Yürüyerek Geçiyorlar
Kuraklığın vahametini en net şekilde gözler önüne seren görüntü ise göl tabanında yürüyen insanlar oldu. Bir zamanlar balıkların yüzdüğü, kuşların konduğu alan, artık o kadar kuru ki, vatandaşlar göl yatağında bir uçtan diğer uca rahatlıkla yürüyebiliyor. Bu durum, bölgede yaşanan su krizinin boyutunu ve doğanın nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu acı bir şekilde kanıtlıyor. Kuşların hayat damarı olan göl, artık sadece çatlak bir anıdan ibaret.
Göç Yolu Haritadan Silindi
Uylubağı Göleti'nin kuruması, sadece yerel bir çevre felaketi değil, aynı zamanda uluslararası bir ekolojik kayıp anlamına geliyor. Göçmen kuşların binlerce kilometrelik yolculuklarında hayati bir mola noktası olan bu sulak alanın yok olmasıyla, göç rotası da büyük bir darbe aldı. Uzmanlar, bu tür alanların kaybının kuş popülasyonları üzerinde yıkıcı etkilere yol açabileceği konusunda uyarıyor. Uylubağı'nın sessizliği, aslında yaklaşan daha büyük bir tehlikenin habercisi olabilir.
