Anadolu'nun kalbi Sivas, gurbetçilerin ve tatilcilerin yaz aylarında şehre dönmesiyle tarihinin en canlı günlerini yaşıyor. Nüfusu 1 milyona yaklaşan kentte, adeta bir kültür ve tarih festivali yaşanıyor. Özellikle şehrin tarihi kent meydanında bulunan Selçuklu ve Osmanlı yadigârı eserler, ziyaretçi akınıyla dolup taşıyor.
Tarihi Mekanlarda Adım Atacak Yer Yok
Yaz aylarının kavurucu sıcaklarına rağmen Sivaslılar ve şehre gelen misafirler, kendilerini tarihin serin koridorlarına bırakıyor. Milli Mücadele'nin en önemli kararlarının alındığı Atatürk Kongre Müzesi ile Selçuklu mimarisinin şaheseri Çifte Minareli Medrese, ziyaretçilerin ilk durağı oluyor. Onları, adeta bir açık hava müzesi görünümündeki kent meydanında yer alan Buruciye Medresesi, Şifaiye Medresesi, Kale Camii ve tarihi Taş Han gibi eşsiz yapılar takip ediyor. Bu mekanlarda oluşan yoğunluk, kentin turizm potansiyelini gözler önüne seriyor.
Gurbetçiler İçin Hasret, Turistler İçin Keşif Vakti
Yıl boyunca Avrupa'nın ve dünyanın dört bir yanında yaşayan Sivaslı gurbetçiler için yaz ayları, sadece sıla-i rahim değil, aynı zamanda bir kültür ve köklerle buluşma zamanı. Aileleriyle birlikte tarihi mekanları gezen gurbetçiler, çocuklarına ve torunlarına atalarının mirasını yerinde gösteriyor.
Yerli ve yabancı turistler için ise Sivas, Anadolu tarihine açılan bir kapı niteliğinde. Medreselerin taş işçiliğindeki incelik, hanların ticari geçmişi ve kongre binasının manevi atmosferi, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Şehir Ekonomisi de Hareketlendi
Bu yoğun ziyaretçi trafiği, sadece kültürel bir hareketlilik yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda şehir ekonomisine de büyük bir canlılık katıyor. Oteller, restoranlar, hediyelik eşya satıcıları ve yerel esnaf, yaz aylarında artan bu ilgiden memnuniyetini dile getiriyor. Tarihiyle, kültürüyle ve misafirperver halkıyla Sivas, bu yaz da misafirlerine unutulmaz anılar biriktirerek onları uğurlamaya devam ediyor.