Ortadoğu'da İran ve İsrail arasındaki karşılıklı saldırılarla tırmanan ve 6. gününe giren gerilim zirve yapmışken, Türkiye'den bölgedeki tansiyonu yakından izlediğini gösteren çok kritik bir hamle geldi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ile birlikte, yani Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) tam kadro komuta zirvesiyle İran sınırının sıfır noktasına gitti.
TSK'nın Zirvesi Sıfır Noktasında
Van Valisi Ozan Balcı tarafından karşılanan Bakan Güler ve komuta kademesi, vakit kaybetmeden helikopterlerle doğrudan İran sınır hattına geçti. 6’ncı Hudut Tugay Komutanlığı'na bağlı Başkale’deki 4’üncü Hudut Tabur Komutanlığı'nda birlikleri denetleyen heyet, burada saatler süren kritik bir güvenlik toplantısı gerçekleştirdi. Hudut birliklerinden bölgedeki son duruma ilişkin detaylı brifing alan Güler ve komutanların ziyareti, "rutin bir denetleme" olmanın çok ötesinde anlamlar taşıyor.
Ziyaretin Zamanlaması Neden Önemli?
Askeri ve diplomatik kaynaklar, TSK'nın en tepesindeki isimlerin tam kadro olarak bu ziyareti gerçekleştirmesinin zamanlamasına dikkat çekiyor. İran-İsrail hattındaki çatışmaların bölgeye yayılma riski taşıdığı bir dönemde, Türkiye'nin en uzun kara sınırlarından birine sahip olduğu İran hududuna yapılan bu ziyaret, birkaç önemli mesaj içeriyor:
Hazırız Mesajı: Türkiye, sınır güvenliğinin en üst düzeyde sağlandığını ve olası bir çatışma yayılmasına veya sığınmacı akınına karşı tüm tedbirlerin alındığını gösteriyor.
Caydırıcılık: Bölgedeki tüm aktörlere, Türkiye'nin kendi sınır güvenliğini ve ulusal çıkarlarını koruma konusundaki kararlılığını net bir şekilde ortaya koyuyor.
Gövde Gösterisi: TSK'nın komuta kademesinin bizzat sahada olması, devletin konuya verdiği önemi ve askeri kapasitesinin her an harekete geçmeye hazır olduğunu simgeliyor.
Bu kritik ziyaret, Ankara'nın Ortadoğu'daki tehlikeli tırmanışı sadece izlemekle kalmadığını, aynı zamanda olası tüm senaryolara karşı proaktif bir savunma ve güvenlik stratejisi yürüttüğünü de gözler önüne serdi.