Türkiye’de biyografi literatürüne yön veren çalışmaları ve kültür-sanat dünyasına kattığı derinlikli eserleriyle tanınan usta yazar ve araştırmacı Beşir Ayvazoğlu’na, İstanbul Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verildi. İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nde düzenlenen takdim törenine, edebiyat ve akademi camiasından çok sayıda isim katıldı. Ayvazoğlu’nu bu anlamlı gününde ailesi ve vefalı dostları da yalnız bırakmadı.
"48 Yıllık Edebiyat ve Kültür Emekçiliği"
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Kadıoğlu, törende yaptığı konuşmada, Ayvazoğlu’nun kültür ve sanat camiasındaki 48 yıllık emek yolculuğunu vurgulayarak, "Beşir Ayvazoğlu, edebiyattan musikiye, mimariden şehircilik ve estetiğe kadar pek çok alanda onlarca eser vermiştir. Akademik titizlikle çalışan ve eserleri bilimsel yayınlarda yer bulan Ayvazoğlu, kültür hayatımıza ciddi katkılar sunmuş bir münevverdir" dedi. Kadıoğlu, Ayvazoğlu’nun özellikle gelenek-modernleşme ekseninde kaleme aldığı biyografilerle birçok konuyu gün yüzüne çıkardığını belirtti.
"Araştırmacı Titizliği ve Sanatçı Duyarlılığı"
İÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar da konuşmasında Ayvazoğlu’nun çalışmalarıyla kültürel hafızanın inşasında önemli rol oynadığını ifade ederek, "Ayvazoğlu hangi alanda yazarsa yazsın, kültür çalışmalarını merkeze alır. İslam’ın ve geleneklerin sanata etkisini araştırarak eserlerine yansıtan çok yönlü bir fikir insanıdır. Bugünden itibaren kendisine gönül rahatlığıyla ‘Beşir Hoca’ diyebileceğiz" ifadelerini kullandı.
“Bu Paye Benim İçin Büyük Bir Şeref”
Törende yaptığı konuşmada duygularını dile getiren Beşir Ayvazoğlu, İstanbul Üniversitesi gibi köklü bir kurumdan bu unvanı almanın kendisi için büyük bir şeref olduğunu söyledi. “Ömrünü edebiyata adamış bir yazı emekçisi olarak bu payeye layık görülmek beni derinden gururlandırıyor” diyen Ayvazoğlu, edebiyat yolculuğuna ilişkin şu sözleri aktardı:
“Kendimi bildim bileli edebiyatla meşgulüm. Şiirden denemeye, hikâyeden romana birçok türde yazdım. Edebiyatın sınırlarını çok erken fark ettim; çünkü o, edebiyatı da aşan bir alan. Özellikle Yahya Kemal ve Ahmet Hâşim gibi isimlerin eserleriyle tanışmam bir aydınlanma dönemi oldu. İlk kitabım Aşk Estetiği, ikinci kitabım ise Yahya Kemal’e borcumun ifadesi olan Eve Dönen Adamdır. Namık Kemal'den sonra en kapsamlı biyografim ise Fikret'in biyografisidir.”
Ayvazoğlu, yazdığı biyografilerin yalnızca kişi hikâyeleri olmadığını, aynı zamanda bir edebî ekosistem kurduğunu belirtti. “Bir Caddenin Hikâyesi ve Dersaadet’in Kalbi gibi eserler, biyografilerde en sık geçen mekânlara kültürel bir arka plan sunuyor” dedi.
Törende Duygu Dolu Anlar
Beşir Ayvazoğlu’nu bu anlamlı günde eşi Handan Ayvazoğlu, oğlu Emre, gelini İlkay ve torunu Ömer Kanat da yalnız bırakmadı. Törene katılanlar arasında Sabri Koz, Uğur Derman, İskender Pala, Sinan Genim, Ömer Erdem gibi kültür ve akademi dünyasının önemli isimleri de yer aldı. Tören sonunda davetliler Ayvazoğlu ile hatıra fotoğrafı çektirdi.