Sivas'ın ticari hafızasını barındıran, bir zamanlar en hareketli alışverişlerin yapıldığı Eski Buğday Pazarı ve çevresindeki hırdavatçılar, değişen zamanın ve dönüşen alışveriş kültürünün sessiz tanıkları haline geldi. Dükkanlarının önünden geçen kalabalığın artık birer müşteriye dönüşmediğini hüzünle izleyen bölge esnafı, eski günleri özlemle anıyor ve "unutulduk" diye sitem ediyor.
Dükkanlar Dolu, Müşteri Yok
Oysa bu dükkanlar, adeta birer "yok yok" merkezi gibi. Köylerden ve ilçelerden gelenlerin ilk uğrak noktası olan, her türlü ihtiyacın karşılandığı bu bölgede, meşhur "kara lastik" ayakkabılardan bahçe aletlerine, el çantalarından binbir çeşit hırdavat malzemesine kadar ne ararsanız bulmak mümkün. Ancak rafları dolu olan bu dükkanların içi, günün büyük bölümünde boş kalıyor. Esnaf, "İnsanlar artık sadece bu sokağı yol olarak kullanıyor, durup bakan, bir şey soran bile kalmadı. Eskiden pazarlık seslerinin, insan kalabalığının eksik olmadığı bu sokaklar şimdi sessizliğe büründü," diyerek durumun vahametini özetliyor.
Değişen Kültür, Unutulan Esnaf
Bu durgunluğun arkasındaki en büyük neden ise Sivas'ın da tüm Türkiye gibi yaşadığı alışveriş kültüründeki köklü değişim. Büyük yapı marketlerin, alışveriş merkezlerinin ve internetten alışverişin yaygınlaşması, vatandaşları geleneksel çarşılardan ve küçük esnaftan uzaklaştırmış durumda. Bir zamanlar Sivas ticaretinin kalbi olan bu bölge, şimdilerde sadece anılarda yaşayan bir merkez olmanın hüznünü taşıyor.
Esnaf, sadece ekonomik olarak değil, manevi olarak da bir çöküş yaşadıklarını belirtiyor. Onlar için bu dükkanlar, birer geçim kapısı olmanın ötesinde, bir geleneğin, bir kültürün ve şehrin sosyal dokusunun yaşayan birer parçası. Ancak bu parçalar, modern dünyanın hızına yenik düşerek bir bir kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya. Sivas'ın bu kadim çarşısı, eski canlı günlerine dönmek için adeta bir vefa bekliyor.