Aniden başlayan kalp çarpıntısı, buz kesen eller, kesilen bir nefes... "Kalp krizi geçiriyorum" ya da "Felç oluyorum" korkusuyla kendinizi acil serviste buldunuz ama yapılan tüm tahliller tertemiz çıktı. Doktorlar size "Hiçbir şeyiniz yok, muhtemelen psikolojik" dediğinde ise kafanız daha da karıştı. Eğer bu senaryo size tanıdık geliyorsa, yalnız değilsiniz. Medicana Bursa Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Ömer Öz, bu dehşet anlarının ardındaki sır perdesini aralıyor ve en önemli belirtinin "felaket düşüncesi" olduğunu vurguluyor.
VÜCUDUNUZ SİZE YALAN SÖYLEMİYOR: "O BELİRTİLER GERÇEK"
Panik atak geçiren birçok kişinin yaşadığı en büyük kafa karışıklığı, doktorların fiziksel bir bulguya rastlamamasıdır. Dr. Ömer Öz, bu durumun hastaları "Acaba ben mi uyduruyorum?" veya "Her şeyi çok mu büyütüyorum?" gibi düşüncelere ittiğini belirtiyor. Ancak Dr. Öz bu yaygın kanıyı net bir dille düzeltiyor: "Hayır, bu fiziksel belirtiler gerçek. Kalbiniz gerçekten daha hızlı atıyor, gerçekten nefes almakta zorlanıyorsunuz. Ancak bu belirtiler, tahlillerle tespit edilebilecek kalıcı bir hastalığa değil, vücudun normal bir duruma verdiği aşırı ve güçlü bir tepkiye bağlıdır."
TETİĞİ ÇEKEN O AN: 'FELAKET' YORUMU
Peki, ortada hiçbir tehlike yokken vücudumuz neden bir anda alarm durumuna geçiyor? Dr. Ömer Öz, panik atağın her zaman büyük bir stres, kavga veya travma sonrası ortaya çıkmadığına dikkat çekiyor. Asıl tetikleyicinin çok daha masum bir yerden geldiğini ifade ediyor: "Bazen kalbinizdeki ufak bir atım değişikliği, karındaki anlık bir rahatsızlık hissi gibi her insanda olabilecek masum bir fiziksel belirti, zihniniz tarafından bir felaket olarak yorumlanır. Örneğin, o anki hafif çarpıntıyı 'kalp krizi geçiriyorum' olarak etiketlediğiniz anda, korkunuz saniyeler içinde sizi bir panik atağın içine itebilir." Uzman doktor, atağı başlatan şeyin bu "felaket yorumlaması" olduğunu, yani masum bir belirtiyi ölümcül bir hastalıkla eş tutma hali olduğunu söylüyor.
20 DAKİKALIK DEHŞET VE GÜZEL HABER
Dr. Öz, panik atağı "kabaca 20-30 dakika süren, dehşet içinde olma hali" olarak tanımlıyor. Sıcak basması, uyuşma, titreme ve yoğun huzursuzlukla geçen bu dakikaların, yaşayan kişi için son derece travmatik olduğunu ancak iyi bir haberinin olduğunu da ekliyor: "Yaşadığınız o his ne kadar berbat ve dehşet verici olursa olsun, en kötü panik atak dahi bir şekilde sonlanır ve yerini sakinliğe bırakır. Panik atak sizin ölmenize ya da kalıcı bir hasara uğramanıza neden olmaz. Zihninizin söylediğiyle gerçekte olan şeyler aslında farklıdır."
KORKULARINIZ HAYATINIZI YÖNETMESİN: ÇÖZÜM MÜMKÜN
Panik atağın yönetilebilir bir rahatsızlık olduğunun altını çizen Psikiyatri Uzmanı Dr. Ömer Öz, bu durumun hayat kalitesini düşürmesine izin verilmemesi gerektiğini belirtiyor. "Bu rahatsızlığı gözünüzde büyütmeden, hayatınızın önüne geçmesine izin vermeden yaşamak mümkün. Psikoterapiler ve ilaç tedavileri, panik atak tedavisinde son derece yüz güldürücü sonuçlar veriyor. Hayatınızı sınırlandıran bu rahatsızlığı, bir uzmandan alacağınız psikiyatrik destekle geride bırakabilirsiniz" diyerek sözlerini noktaladı.