Sivas'ın oyun bakımından en basit oyunu olarak görülse de, maharet isteyen oyunlardan birisi olan Çelik-Çomak oyunu veya kısa adıyla met oyunu basit olan araçlarla-gereçlerle hemen yapılır, oyun alanı oluşturulurdu.

Oyun için 60 cm ile 1 metreye kadar uzanan ağaç dalından çomak, met için de 20 cm'lik ağaç dalından bir çelik yeterlidir. Çelik için ya bir çuku eşilirdi, ya da iki taş yeterli olurdu. Çelik çukur üstüne konulur, ya da iki taş arasına konularak çomakla kaldırılıp ileride ki çomakla bekleyen ebeye atılırdı. Ebe burada çeliğe vurmaya çalışır ve böylece ebelikten kurtulurdu, ya da vuramadığı zaman vurana kadar ebe olarak kalırdı.

Anlatımı kolay, oyunu kolay gözüken bu oyunda maharet hem çelik'i atmakta, hem de çomakla çelik'i vurmakta. Vurulan mesafeden sayılan adımlar, ya da çelik'le sayılan çelik atılan mesafeye uzaklık, ebenin sayı kazanımını gösterirdi.

AYAK METİ DE VARDI

Özellikle okul bahçelerinde fazlasıyla teneffüs saatlerinde kısa da olsa oynanan bir oyun da ayak metiydi. Kısa bir sopa olan çelikle oynanan oyun şöyleydi: Geniş bir daire çizilir, çelik'e ayakla vurularak ebeye doğru gönderilir. En uzağa atarak çelik'in ebe tarafından daire içine gönderilmesine engel olunmaya çalışılır. Ebe çelik'i tutamazsa yere düşen çelik diare içine atılmaya çalışılırdı.

Seyircisinin ve yönlendiricisinin bol olduğu bu oyunda da çocukların neşesi kazanamayan ebe ile büyük bir mücadeleyle artardı.

Muhabir: Gülşah Akkaş Yaman