Dijital çağın çocukları, parklardan ve sokak oyunlarından uzaklaşırken, ellerindeki tablet ve telefonlar sadece sosyalleşmelerini değil, sağlıklarını da çalmaya başladı. Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Şule Çağlayan Sözmen, modern yaşamın getirdiği bu yeni düzene karşı anne babaları uyardı: "Ekran başında geçirilen süre arttıkça bağışıklık azalıyor!" Peki, masum bir eğlence aracı gibi görünen ekranlar, çocuğunuzun vücudunda nasıl bir savunma zafiyeti yaratıyor? Hareketsizlik, yanlış beslenme ve uykusuzluk üçgeni, onları hangi hastalıklara karşı savunmasız bırakıyor? İşte tüm ebeveynlerin bilmesi gereken hayati detaylar...
Ekranın Üçlü Tehdidi: Obezite, Uykusuzluk ve Zayıf Bağışıklık
Prof. Dr. Sözmen, ekran bağımlılığının vücutta bir domino etkisi yarattığını belirtiyor. İlk olarak hareketsizliğe yol açan bu durum, obezite riskini tetikliyor. Obezite ise tek başına bağışıklık sistemini baskılayan önemli bir faktör. İkinci büyük tehdit ise uykuda ortaya çıkıyor. Prof. Dr. Sözmen, "Uzun süre ekran başında kalmak mavi ışık maruziyetini artırarak çocuklarda uyku bozukluklarına neden olmaktadır. Uykuya geçişi zorlaşan çocuk, etkin uyku uyuyamaz. Dolayısıyla başta melatonin olmak üzere uykuda salınması gereken hormonlar yeterli düzeyde salınamadığından bağışıklık sistemi olumsuz etkilenmektedir" diyerek tehlikenin boyutuna dikkat çekti.
Alerjinin Anahtarı Bağırsakta: Doğadan Uzak Kalmanın Bedeli Ağır
Prof. Dr. Sözmen, alerjik hastalıkların artmasındaki en kritik faktörlerden birinin de çocukların "doğadan koparılması" olduğunu vurguladı. Bilimsel çalışmaların, alerjilerin bağırsak florasının çeşitliliği ile doğrudan ilişkili olduğunu kanıtladığını belirten uzman isim, şu ifadeleri kullandı:
"Eğer çocuk steril bir ortamda büyüdüyse, toprağa, hayvanlara maruz kalmadıysa etkin bir bakteri florası oluşamıyor, doğadan alınabilecek faydalı bakteriler de vücuda alınmayabiliyor. Bu durum bağışıklık üzerinde olumlu etkisi olan bağırsak bakterilerinin azalmasına ya da hiç bulunmamasına neden oluyor. Bu da alerjik hastalıkların artmasına yol açıyor."
Çözüm Basit: Ekranı Kapat, Dışarı Çık, Toprağa Dokun!
Prof. Dr. Şule Çağlayan Sözmen, aileleri paniğe kapılmamaları, ancak acilen önlem almaları gerektiği konusunda uyardı. Çözümün aslında karmaşık olmadığını, aksine temellere dönmekten geçtiğini belirten Sözmen, sağlıklı bir nesil için yol haritasını çizdi:
-
Paketli ve işlenmiş gıdalardan uzak durulmalı. Mevsiminde sebze ve meyve tüketimi artırılmalı.
-
Çocukların hareketli olması sağlanmalı. Eve hapsetmek yerine doğada, bitkilerle, hayvanlarla iç içe etkinlikler planlanmalı.
-
Toprağa dokunmaktan korkulmamalı. Çocukların küçük yaşlardan itibaren toprağa ve hayvanlara temas etmesi, alerjilere karşı doğal bir kalkan oluşturuyor.
-
Ekran maruziyeti mutlaka azaltılmalı.
Unutmayın; işlenmemiş besinler yiyen, hareketli ve ekran süresi kısaltılmış bir çocuk, alerjik hastalıklara karşı çok daha güçlü ve dirençli olacaktır.