Günümüzde giderek artan bir sağlık sorunu haline gelen çocuklarda besin alerjileri, kimi zaman gözden kaçabilen ancak hayati sonuçlar doğurabilen ciddi bir durum. Uzmanlar, alerjenlere karşı bilinçli olmanın ve tüketilen yiyeceklerin içeriklerinin titizlikle sorgulanmasının altını çiziyor. Özellikle "anafilaksi" adı verilen şiddetli alerjik reaksiyonlar, acil müdahale gerektiren ve yaşamı tehdit edebilen bir tabloya yol açabiliyor.
HER 17 ÇOCUKTAN BİRİNDE GÖRÜLÜYOR!
Çocuk Alerji, İmmünoloji ve Astım Derneği (ÇAİAD) tarafından yapılan açıklamada, hem Türkiye'de hem de dünya genelinde çocukların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen besin alerjilerinin son 20 yılda endişe verici bir artış gösterdiği belirtildi. Türkiye'de yapılan bilimsel çalışmalar, her 17 çocuktan birinin besin alerjisiyle mücadele ettiğini ortaya koyuyor. En sık rastlanan alerjenler arasında ise masum gibi görünen ancak bazı çocuklar için tehlikeli olabilen inek sütü, yumurta, yer fıstığı, soya, buğday, ağaç fıstıkları (ceviz, fındık, badem vb.), balık ve kabuklu deniz hayvanları yer alıyor.
ALERJİK REAKSİYONLAR VE ÖLÜMCÜL RİSK: ANAFİLAKSİ
Besin alerjisi durumunda vücutta kızarıklık, kaşıntı, şişlik, nefes almada zorluk, hapşırma, burun akıntısı, gözlerde sulanma gibi belirtilerin yanı sıra ishal, bulantı ve kusma gibi sindirim sistemi sorunları da görülebiliyor. Ancak asıl korkulan tablo, alerjik reaksiyonların en şiddetli ve ciddi formu olan anafilaksi. Anafilaktik şok durumunda, hızla gelişen nefes darlığı, hırıltılı solunum, yaygın ve şiddetli deri döküntüleri, ani tansiyon düşüklüğü, bayılma ve ne yazık ki ölümle sonuçlanabilen durumlar yaşanabiliyor. Bu nedenle anafilaksi, derhal acil müdahale gerektiren bir durum olarak kabul ediliyor.
"YİYECEKLERDE İÇERİK SORGULANMALI, ADRENALİN OTOENJEKTÖRÜ HAYAT KURTARIR!"
ÇAİAD tarafından yapılan açıklamada, besin alerjilerinin yönetiminde kesin bir tedavi yöntemi olmamakla birlikte, alerjenlerden titizlikle kaçınmanın en güvenli yol olduğu vurgulandı. Uzmanlar, ebeveynlere şu hayati uyarılarda bulunuyor:
"Hastaların ve ebeveynlerin yiyecek etiketlerini dikkatle okuması, hazırlanan yiyeceklerdeki içerikleri sorgulaması ve alerjen içerikler konusunda uyanık olmaları gerekmektedir."
"Anafilaksi şüphesi durumunda, adrenalin oto enjektörü derhal uygulanmalı ve vakit kaybetmeden acil tıbbi yardım alınmalıdır."
"Anafilaksi yani alerjik şok düzeyinde alerjisi olan hastalarımızın her zaman adrenalin otoenjektörünü yanlarında taşıması gerektiği unutulmamalıdır."
Açıklamada ayrıca, "Toplum olarak da, bu önemli sağlık sorununa karşı tüm bireyler bilinçlendirilmeli ve gerekli önlemleri alarak etkilenen bireylerin yaşamlarını kolaylaştırmalıyız" denilerek toplumsal farkındalığın önemi bir kez daha vurgulandı.
