Türk müziğinin güçlü sesi Gülden Karaböcek, ablası Neşe Karaböcek'in çok satan "İşte Benim Masalım" adlı kitabında yer alan ve yıllardır magazin gündeminden düşmeyen "ihanet" suçlamalarına tam 50 yıl sonra ilk kez yanıt verdi. Kanal D'de Hakan Ural ve Ferda Yıldırım’ın sunduğu, Reyhan Şan Tunaboylu’nun koordinatörlüğünü yaptığı "Neler Oluyor Hayatta" programına konuşan Karaböcek, yaşadıklarını anlatırken hem sitem etti hem de gözyaşlarına boğuldu. Ünlü sanatçının, "Beni bu evliliğe mecbur ettiler, evet ablam mecbur etti," sözleri gündeme bomba gibi düştü.
"Kitabı Okuyacağım Ama Ailemin Rezil Olmasını İstemem"
Neşe Karaböcek'in, kitabının tanıtımında kardeşi Gülden Karaböcek'i affetmediğini ve yaşadığı acıları dile getirmesinin ardından tüm gözler Gülden Karaböcek'e çevrilmişti. Usta sanatçı, kitabı kızı almasına rağmen konser yoğunluğundan henüz okuyamadığını belirtti. Kitapta yazılanların doğruluğunu bilmediğini ifade eden Karaböcek, "Benimle ilgili yazılanları önemsiyorum. Doğruyu yazmış mıdır, bilmiyorum. Kitapta yazılanlarda yalanlar varsa da herhangi bir tepkim olmaz çünkü ben onun gibi bütün gerçekleri ortaya döküp ailemin rezil olmasını istemem. Ortada büyük bir oyun var hem de," diyerek çarpıcı bir iddiada bulundu.
"Aşk Yoktu, Ablam Beni Bu Evliliğe Mecbur Etti!"
Gülden Karaböcek, en çok merak edilen "Neden eniştenizle evlendiniz?" sorusuna ise yürek burkan bir yanıt verdi: "Bu hikâye uzun. Çok derin, çok ince, çok detaylı anlatmam gerekir. Bir aşk meselesi falan yok. Olayı böyle yansıtmak işine geldi. Mecbur etmeselerdi beni bu evliliğe. Evet, mecbur edildim. Ve ablam mecbur etti." Ablasının kendisini sahneden mahrum etmek, halkın gözünde küçük düşürmek ve kendisinden kurtulmak için bir taşla birçok kuş vurmaya çalıştığını iddia eden Karaböcek, sözlerine şöyle devam etti: "Mağdur bir kadını oynayacaktı. Ve öyle de oldu. Beni sokakta bıraktırmasaydı aileme, anneme, babama... Onlara kötüleyip beni sokakta bıraktırdı. Ne eniştem (Atilla Bey) ne de ben birbirimize aşık olmadık. Ben tek başıma kaldım. Kimsem yoktu. Gidecek yerim yoktu, parasızdım. Mecbur kaldım."
Eski eşi Atilla Bey'in de kendi planları olduğunu ve kendisine yardım ediyormuş gibi davrandığını belirten sanatçı, yapılan plaklardan hakkını alamadığını, tek kuruş dahi görmediğini söyledi. Ablasının o dönemde "Evlensin, ortada kalmasın, adı çıktı, onu kimse almaz" şeklinde gazete röportajları verdiğini de ekledi. Evliliğin 12 yıl sürdüğünü ve bir çocukları olduğunu belirten Karaböcek, "Karşı taraf hiçbir şeyi dolduramıyor. Sadece ‘beni aldattılar’ diyor. Ama başka şeyler var. Bu sır benimle gidecek," diyerek gizemli bir kapı araladı.
"Çok Pişmanım, Keşke Hiç Doğmasaydım!"
Yaşadığı zorlu süreç ve yaptığı evlilik nedeniyle büyük bir pişmanlık duyduğunu dile getiren Gülden Karaböcek, "Kınamak çok kolay bir şey. Tabii ki pişmanım. ‘Keşke doğmasaydım’ diyorum hep," ifadeleriyle içini döktü. Ablasının kendisini affetmeyeceğini çünkü affederse mağduriyetinin biteceğini öne süren sanatçı, "Nefret ettiği bir insanın sayesinde plak yapıyor. Bir şarkı söylemiş, klip çekiyor, kitap çıkarıyor. Fırsata çeviriyor işi. Para kazanmaya çalışıyor. Ben olsam tenezzül etmem," diyerek sitemini dile getirdi. Babasının kendisine destek olduğu için ablasının onun cenazesine bile gelmediğini iddia etti.
"Çok Özledim Ablamı, Yumoş Yanaklarını Öpmek İsterim"
Tüm bu suçlamaların ve kırgınlıkların gölgesinde, Gülden Karaböcek'in ablasına duyduğu özlem de dikkatlerden kaçmadı. "Özlediniz mi?" sorusuna, "Özlemez olur muyum? Tabii ki özledim. Onun o yumoş yanaklarını öpmek isterim. O beni mezara kadar affetmiyor ya... Ömrümüzün sonuna geldik zaten. İkimizin de ayağı çukurda. Ama mahşerde, Allah’ın huzurunda her şey ortaya çıkar," diyerek gözyaşlarıyla dolu bir özlem ve buruk bir umutla sözlerini noktaladı.
