Hamilelik, bir kadının hayatındaki en heyecan verici ve en hassas dönemlerden biri. Ancak bu süreç, etraftan gelen ve çoğu kulaktan dolma olan "bilgi bombardımanı" ile anne adayları için bir kaygı yumağına dönüşebiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nden Op. Dr. Bilgi Uslu Aybar, bu efsaneleri tek tek yıkarak, sağlıklı ve huzurlu bir gebeliğin altın kurallarını açıkladı.
Hamile olduğunu öğrenen her kadın için yepyeni bir hayat başlar. Bu özel dönemde en büyük öncelik, hem annenin hem de bebeğin sağlığıdır. Ancak çevre baskısı ve doğru bilinen yanlışlar, anne adaylarını gereksiz yere strese sokabiliyor. Peki, bu söylentilerin hangisi doğru, hangisi yanlış? İşte Op. Dr. Bilgi Uslu Aybar'ın rehberliğinde hamilelik efsaneleri ve gerçekler:
EFSANE 1: "İKİ CANLISIN, BOL BOL YE!"
GERÇEK: Hamilelikte önemli olan çok yemek değil, dengeli ve sağlıklı beslenmektir. Op. Dr. Aybar, "Ne yersem bebek de onu yer mantığı doğru değil. Az ve sık beslenmek esastır" diyor. Günde 3 ana, 3 ara öğün idealdir. Fazla kilo alımı; gebelik tansiyonu, gebelik şekeri ve iri bebek gibi ciddi riskler doğurabilir.
-
Bunlardan Uzak Durun: Çiğ et içeren çiğ köfte, sucuk, salam, sosis, suşi, midye, kokoreç ve tütsülenmiş etler kesinlikle tüketilmemeli. Ayrıca katkı maddesi ve tuz oranı yüksek turşular ile abur cuburlardan kaçınılmalı.
EFSANE 2: "MİDE YANMASI BEBEĞİN SAÇLARININ ÇIKTIĞINA İŞARET EDER"
GERÇEK: Bu sevimli inanışın bilimsel bir temeli yok. Mide yanması (reflü), gebelik hormonları ve büyüyen rahmin mideye yaptığı baskı nedeniyle olur. Dr. Aybar, "Acılı, ekşili gıdalardan ve yatmadan hemen önce yemekten kaçınarak, uyurken yüksek yastık kullanarak bu sorun hafifletilebilir. Gerekirse doktor kontrolünde bebeğe zararı olmayan ilaçlar da kullanılabilir" diye belirtiyor.
EFSANE 3: "HAMİLEYKEN SPOR YAPILMAZ, SAÇ BOYANMAZ, ARABA KULLANILMAZ"
GERÇEK: Aksine, hamilelikte aktif olmak hem anne hem de bebek için faydalıdır.
-
Spor: Düşük tehdidi veya kanama gibi özel bir durum olmadıkça, hamileliğin her döneminde spor yapılabilir. En idealleri yürüyüş ve yüzmedir. Havuz yerine denizin tercih edilmesi önerilir.
-
Araba Kullanımı: Emniyet kemeri göğüs ve karnın altından geçecek şekilde bağlandığı sürece, son haftalara kadar kontrollü bir şekilde araba kullanılabilir.
-
Kişisel Bakım: Hamileler öz bakımlarını ihmal etmemeli. Fön çektirebilir, abartısız makyaj yapabilirler. Hatta Dr. Aybar, "Gebeliğin 4. ayından sonra organik boya ile saçlar boyanabilir. Sadece boya saçta kısa tutulmalı ve bol suyla yıkanmalıdır" diyor.
EFSANE 4: "ADAÇAYI DÜŞÜĞE NEDEN OLUR, BALIK YEMEK RİSKLİDİR"
GERÇEK: Kanıtlanmış bir araştırma olmamasına rağmen, bazı bitki çaylarında temkinli olmakta fayda var. Ancak günde 1-2 fincan ıhlamur gibi çaylar kabızlığa iyi gelebilir. Balık tüketimi ise Omega-3 açısından çok önemlidir. Dr. Aybar, "Haftada 2 kez ton balığı tüketilebilir. Sadece cıva gibi ağır metaller içerebilen derin su balıklarından kaçınılmalıdır" uyarısında bulunuyor.
EFSANE 5: "GEBELİKTE CİNSEL İLİŞKİ YASAKTIR"
GERÇEK: Doktor tarafından kanama, düşük riski gibi özel bir durum belirtilmediği sürece, hamilelik boyunca cinsel ilişkiye girmenin tıbbi olarak bir sakıncası yoktur.
Op. Dr. Aybar, bu sürecin sadece anneyi değil, babayı da etkilediğini belirterek, eşlerin birbirine destek olmasının ve anne adayının kendisini iyi hissedeceği, dinamik bir hamilelik geçirmesinin önemini vurguluyor.