Türkiye'de tarih denince akla gelen ilk isimlerden olan, sivri dili, engin bilgisi ve kendine has üslubuyla milyonların sevgisini kazanan Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın hayat hikayesi, duyanları hayrete düşürüyor. Bugün Türkiye'nin yaşayan en büyük entelektüellerinden biri olarak kabul edilen Ortaylı'nın yaşam serüveni, 21 Mayıs 1947'de Avusturya'nın Bregenz kentindeki bir göçmen kampında, Kırım Tatarı bir ailenin çocuğu olarak başladı.
Annesinden Aldığı Mirasla Şekillenen Bir Gelecek

(Fotoğraf Kaynak: İHA)
Babası Kemal Ortaylı ve annesi Şefika Hanım ile birlikte henüz 2 yaşındayken, 1949 yılında anavatanı Türkiye'ye gelen İlber Ortaylı, çocukluğunu Ankara'da geçirdi. Eğitim hayatına Etlik İlkokulu'nda başlayan Ortaylı için yabancı dillerle tanışıklığı çok erken yaşlarda oldu. Almanca öğrenmesi için İstanbul Avusturya Lisesi'ne gönderilse de eğitimine Ankara Atatürk Lisesi'nde devam etti ve 1965'te buradan mezun oldu. Annesinin Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde Rus Dili ve Edebiyatı bölümünde görev yapması, onun için büyük bir şanstı. Rusça'yı, Rus edebiyatını ve tarihini doğrudan annesinden öğrenerek entelektüel temelini daha o yıllarda atmaya başladı.
Akademik Zirve ve Onurlu Bir İstifa

(Fotoğraf Kaynak: İHA)
Üniversite eğitiminde de durmak bilmeyen Ortaylı, hem Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni hem de Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü'nü bitirdi. Bilgiye olan açlığı onu Viyana Üniversitesi'ne, ardından da tarihçilerin kutbu olarak bilinen Prof. Dr. Halil İnalcık'ın yanına, Chicago Üniversitesi'ne götürdü. "Tanzimat Sonrası Mahalli İdareler" teziyle doktor, "Osmanlı İmparatorluğu'nda Alman Nüfuzu" çalışmasıyla doçent oldu. Ancak akademik kariyerinin yükselişe geçtiği bir dönemde, 1982 yılında devletin akademik politikalarına bir tepki olarak görevinden istifa ederek ilkeli duruşunu ortaya koydu.
Uluslararası Arenadan Türkiye'ye Dönüş

(Fotoğraf Kaynak: İHA)
Bu istifa, onun için bir son değil, yeni bir başlangıç oldu. Viyana, Berlin, Paris, Princeton ve Moskova gibi dünyanın en prestijli üniversitelerinde misafir profesör olarak dersler verdi. Bilgisini ve birikimini uluslararası akademik çevrelerle paylaştı. 1989 yılında profesör olarak Türkiye'ye geri döndü ve Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde İdare Tarihi Bilim Dalı Başkanı olarak uzun yıllar görev yaptı.
Topkapı Sarayı'nın Zirvesine Yolculuk

(Fotoğraf Kaynak: İHA)
Akademik kariyerinin yanı sıra Türkiye'nin en önemli kültürel miraslarından biri olan Topkapı Sarayı Müzesi'nin başkanlığını 2005-2012 yılları arasında yürüterek bu kuruma yeni bir vizyon kazandırdı. Yaş haddinden emekli olduktan sonra bile bilgisinden vazgeçilmeyen Ortaylı, bugün Milli Saraylar Bilim Kurulu Başkanı olarak görevine devam etmektedir.
Diller, Hobiler ve Özel Hayat

(Fotoğraf Kaynak: İHA)
Prof. Dr. İlber Ortaylı'yı farklı kılan en önemli özelliklerinden biri de dillere olan hakimiyetidir. İleri seviyede Almanca, Fransızca, İngilizce, İtalyanca ve Rusça'nın yanı sıra; Kırım Tatarca, Arapça, Farsça ve Latince dahil olmak üzere 15'ten fazla dil bilmektedir. Teknolojiyle arası pek de iyi olmayan Ortaylı, bilgisayar ve internet kullanmayı tercih etmiyor ve adına açılan hiçbir sosyal medya hesabının kendisine ait olmadığını özellikle belirtiyor. Bu büyük tarihçinin çocukluğundan gelen en büyük tutkusu ise minyatür otomobil koleksiyonu. 1981 yılında Ayşe Özdolay ile yaptığı evlilikten Tuna adında bir kızı olan Ortaylı, 1999 yılında eşinden boşanmıştır.



